Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu-
İtirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin davada; mahkemece, 25.6.2015 tarihli kararın gerekçe kısmının son paragrafında; “…Borçlu kiracının borcu ödediğine ilişkin İİK 269/c maddesinde yazılı belgelerle ispatlayamadığından itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, temerrüd sabit olduğundan İİK 269/a madde gereğince davalının dava konusu kiralanandan tahliyesine,..” karar verildiği belirtildikten sonra hüküm kısmında; davacının davasının kabulü ile taraflar arasındaki akdin feshine ,davalının mecurdan tahliyesine karar verildiği; hüküm kısmında itirazın kaldırılması istemine yönelik olarak ifadeye yer verilmemekle 6100 sayılı HMK 297/2 ve 298/2. maddeleri uyarınca kararın gerekçesi ile hüküm kısmı arasında çelişki oluştuğundan kararın bozulmasının gerekeceği-
Gerekçe olarak aynen; “ Dosya üzerinde konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmıştır. Rapor hukuka ve usule uygun bulunmuştur. Davacının hizmet süresi 1 yıl, 2 ay, 14 gün olarak tespit edilmiştir. Davacının ücreti, tanık beyanları, iddia ve savunma emsal ücret araştırması nazara alınarak bürüt 920,70 TL olarak kabul edilmiştir. Müşterek tanığın feshin davalı tarafından yapıldığını beyan etmesine itibar edilmiş. Feshin tazminat gerektirdiği düşünülmüştür. Tanık beyanları, SGK kayıtları, bilirkişi raporu, emsal ücret araştırması ve tüm dosya kapsamı ile davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Hesaplanan fazla çalışma alacaklarından %20 oranında hakkaniyet indirimi yapılmıştır." şeklinde yazılmış olup, T.C. Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri ile HMK. nun 297. maddelerinin amaçladığı anlamda gerekçe içermeyen ve HMK. nun 298/2. maddesine aykırı şekilde gerekçe/ hüküm çelişkisi içeren kararın bozulması gerekeceği-
Kararın gerekçesiz olmasının, infazda tereddüde yol açacak şekilde hüküm kurulmasının, yargılama giderlerinin dökümünün gösterilmemesi ve davacının yaptığı harç masraflarının diğer giderlere katılarak kabul/redde göre oranlanmasının Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri ile HMK. nun 297 ve 322. maddelerine aykırı olup, adil yargılanma hakkını ihlal edeceğinden kararın bozulması gerekeceği-
Bozmaya uyulduğu halde, bozma gereğinin yerine getirilmediği, hüküm sonucunda iptal edilen payın hangi davalının payından hangi oranda iptal edilerek davacı adına tesciline karar verildiğinin açıkça gösterilmesi gerekeceği-
Davacının dava açıldıktan sonra ödenen aylıklara ilişkin faiz talebi hakkında verilen hükmün infaz kabiliyetinin bulunmadığı; mahkemece davacının hak edeceği yasal faiz alacağının, her bir aylığın hak ediliş tarihinden itibaren aylıkların davalı Kurumca ödendiği tarihe kadar yasal faiz işletilerek hesaplanması ile tespit edilmesi gerekirken yazılı şekilde çelişkili hüküm kurulmasının hatalı olduğu-