Kesin hükmün, yargılamanın yenilenmesi yoluyla ortadan kaldırılmadıkça tarafları bağlayacağı ve uyulması gerektiği- Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olmasının mutlak bozma nedeni oluşturacağı- Dava konusu edilmeyen parsele ilişkin karar verilmesinin hatalı olduğu-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin ve böylece davacı borçlu tarafa fazladan yargılama giderleri yükletilmesini sağlamanın hakkın kötüye kullanılması olduğu; hukuk düzeni tarafından korunamayacağı- İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının iki ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı-
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 22.02.2012 tarih, 2012/13-747 esas, 2012/84 karar sayılı ilamında, Yargıtayca bozulan kararın, sonraki kararın eki niteliğinde olmadığı; bozma ile birlikte önceki hükmün ortadan kalkarak hukukî geçerliliğini yitirdiği; mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamayacağı; bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararların Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesine uygun olması gerektiği- Mahkemece bozma sebebi yapılmayan fazla çalışma ve ihbar tazminatı alacak kalemleri hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm oluşturulmasının usule ve yasaya aykırı olduğu-
Hüküm içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği, hüküm fıkrasının hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça yazılmasının zorunlu olduğu-
Yargıda açıklık ve netlik prensibinin kabul edildiği, aksi halin, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratacağı, hükmünün hedefine ulaşmasını engelleyeceği, kamu düzeni ve barışı oluşturmayacağı- Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitireceği- Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hüküm olduğu ve tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerektiği- Hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan bahisle "aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-