Bozmaya uyulduğu halde, bozma gereğinin yerine getirilmediği, hüküm sonucunda iptal edilen payın hangi davalının payından hangi oranda iptal edilerek davacı adına tesciline karar verildiğinin açıkça gösterilmesi gerekeceği-
Davacının dava açıldıktan sonra ödenen aylıklara ilişkin faiz talebi hakkında verilen hükmün infaz kabiliyetinin bulunmadığı; mahkemece davacının hak edeceği yasal faiz alacağının, her bir aylığın hak ediliş tarihinden itibaren aylıkların davalı Kurumca ödendiği tarihe kadar yasal faiz işletilerek hesaplanması ile tespit edilmesi gerekirken yazılı şekilde çelişkili hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Dava dilekçesinde, ödeme tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunulmasına rağmen HMK 297/2.maddesine aykırı olarak faize ilişkin talep hakkında olumlu-olumsuz karar verilmemiş olmasının isabetsiz olduğu-
Bazen bir mahkeme kararının, başka bir dava yönünden kesin hüküm veya güçlü delil oluşturup oluşturamayacağı gibi konularda yapılacak hukuksal değerlendirmelerin sağlıklı olabilmesinin de, o kararın HMK'nun 297/2. maddesinde belirtilen bir gerekçeyi içermesiyle mümkün olduğu-
Temyize konu hükümde, dava konusu eşyaların davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş ise de, bu eşyaların hangi gerekçe ile davacıya (koca) ait olduğu, davacının hangi delillerinin üstün tutulduğu, davalı kadın tarafından,davacının dava konusu ettiği iadesi istenilen bir kısım eşyalara ilişkin dava dosyasına sunulan fatura, kredi kartı ödeme belgeleri, hesap ekstreleri, tanık olarak dinlenen eşyaların satın alındığı firma sahiplerinin beyanlarının neden itibar edilmediğinin gerekçeli kararda tartışılmadığı, bu bağlamda, temyize konu mahkeme hükmünün, açıklanan nitelikte yasal gerekçe içermediğinden, hem Anayasa'nın 141/3.maddesine, hem de HMK'nın 297. maddesine aykırı olduğu-