Mahkemece; gerekçeli karar başlığında davalı ....... Kooperatif Sitesi’nin adına, adresine ve vekilinin bilgilerine yer verilmesi gerekirken, hükmün karar başlığı kısmında davalı sitenin yer almamasının doğru olmadığı-
Eldeki davada, karar başlığında birleştirilen davanın gösterilmemesi doğru olmadığı gibi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK'nun) 297/2. maddesi gözetilerek her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesinin de doğru olmadığı-
Taleplerin tümü ve taraflara yüklenen borçlar konusunda HMK'nın 297. maddesinde belirtildiği şekilde olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Gerekçeli kararın son paragrafında “davanın kabulüne” karar verildiği belirtildiği halde, hüküm fıkrasında “davanın kısmen kabulüne” şeklinde hüküm tesis edildiğinden, mahkeme gerekçesi ile hüküm fıkrasının çeliştiği, şu halde, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında oluşan çelişkinin giderilmesi için kararın bozulması gerektiği- Hüküm altına alınan bu miktarın, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinden hangisine ait olduğu hüküm fıkrasından anlaşılamadığından; davacının davadaki tüm taleplerinin değerlendirilmesi gerekirken, 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesine aykırı biçimde davacının taleplerinin her biri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olmasının usul ve yasaya uygun düşmediği-
Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni sayılacağı-
HMK 26.maddesi hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlı olduğu- Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışı olduğu- İİK.'nin 24/4.maddesi gereğince; aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gram ağırlığı vb. gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerekeceği- Ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları açık olarak yazılması gerekeceği- Mahkemece; aynen iadesine karar verilen ziynetlerin her birinin değerleri ayrı ayrı belirtilmemiştir. Karar bu hali ile açık ve infaza elverişli olmadığı- O halde, mahkemece; hüküm altına alınan ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktarları yanında değerlerinin de hükümde ayrı ayrı gösterilerek ve davalının infaz sırasında seçimlik hakkının kullanılması (aynen iade veya bedeli tercih etmesi) bertaraf edilmeden taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde HMK.'nin 297. maddesine aykırı hüküm tesisinin doğru görülmediği-
Davacının eldeki davada maddi tazminat ve ........ TL manevi tazminat talebinde bulunduğu, mahkemece tarafların taleplerine göre karar verilmesi gerekirken, gerekçesiz olarak manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davaya konu 597 ada 2 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, komşu parsel maliki davalının sur örmek ve ağaç dikme kriterlerine aykırı olarak ağaç dikmek suretiyle taşınmazına müdahalede bulunduğunu ileri sürerek, davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine, dikim kriterlerine aykırı olarak dikilen 1 adet zeytin ağacı ile 4 adet zamzalak ağacının kal'ine-
Gerekçede A harfli yerin davacılar murisi tarafından yapıldığı kabul edilmişken, hükümde B harfli yerin davacılara aidiyetine karar verilerek gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluştuğu, bu durum karşısında, hüküm ile gerekçenin çelişik olmasının doğru görülmediği-
Kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerektiği-