"Davanın kabulü ile davacı M....... ile davalı N......'nin boşanmalarına," karar verilmiş ise de; boşanma hükmünde tarafların kimlik bilgilerine yer verilmediği-
Mahkemece, iddia ve savunmaların açıklanmadığı, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin belirtilmediği, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin ortaya koyulmadığı, sonuç olarak mahkemenin gerekçeli kararının TC Anayasası’ nın 141. maddesinin amacına ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 nci maddesine uygun olmadığı anlaşıldığından kararın bozulması gerektiği-
Taraflar arasında ütü meselesinden dolayı çıkan tartışma sonucu davacı kadının ortak konutu terk ettiği, bu nedenle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu kusurlu oldukları belirtilmiş ise de, taraflara yüklenen kusurlar açık ve duraksamaya neden olunmayacak şekilde gerekçede tartışılmamış, hangi kusurlu davranışları karşısında tarafların eşit kusurlu kabul edildikleri anlaşılamamış olduğundan, verilen yetersiz gerekçeli kararın yasaya aykırı olduğu-
Hükmedilen yıllık ücretli izin, fazla çalışma, genel tatil ve bayram tatili ücret miktarlarının net mi yoksa brüt mü olduğunun kararda gösterilmemesinin 6100 sayılı HMK.nun 297/2. maddesine aykırı olduğu-
Mahkeme kararlarının yargıda açıklık ve netlik prensibi gereği açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayan nitelikte olması gerektiği- Mahkeme kararının gerekçesinde tarafların sunduğu delillerin tartışılmamış olmasının yasaya aykırı olduğu- Bilirkişi raporunun tebliğinden itibaren iki haftalık yasal itiraz süresi beklenilmeden mahkemenin karar vermesinin savunma hakkını kısıtlar mahiyette olduğu-
Asıl dava ve birleştirilen davada temliken tescil talebi yönünden hüküm kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Dava belirsiz alacağın bir türü olan kısmi eda külli tespit davası olup, bu dava türünde faiz başlangıcına ilişkin Dairemiz uygulaması aynen kısmi davada olduğu gibi dava dilekçesi ile istenen miktar bakımından davanın, talep artırımı ile artırılan miktar bakımından ise talep artırım tarihinden itibaren faiz yürütülmesi şeklinde olduğu, açıklanan nedenle; davacının kabul edilen ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile fazla çalışma ücreti alacaklarının tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin hatalı olduğu- Hükmedilen miktarların brüt mü yoksa net mi olduğunun kararda gösterilmemesinin infazda tereddüde mahal verebileceğinin ve 6100 sayılı HMK.nun 297/2.maddesine aykırı olduğunun gözetilmemesinin isabetsiz olduğu-
Mahkeme “taraflarca dosyaya objektif bir kriter sunulamadığından” şeklindeki genel bir ifade ile asgari ücrete orantılama usulü dışındaki diğer seçenekleri hükme esas almadığı açıklanmış ise de; bunun denetimi mümkün kılan yeterli bir gerekçe olmadığı, dosya içeriğine göre davacının emsal olarak gösterdiği işçinin gerçekten emsali olup olmadığı, davalının %5 zam oranının gerçek durumu yansıtıp yansıtmadığının hususlarının ortaya konulmasının gerekli olduğu-
Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerektiği-