Her ne kadar davacı dava dilekçesinde "K. Engelsiz Yaşam Rehabilitasyon Merkezi" aleyhine dava açmış ise de, davayı "Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü"nün takip ettiği ve verilen hükmü de yine il müdürlüğü vekilinin temyiz ettiği, İl Müdürlüğü'nün, Bakanlık'tan ayrı bir tüzel kişiliğinin ve dolayısıyla taraf ehliyetinin bulunmadığı, esasen davacının kabul edilebilir yanılgısı nedeniyle temsilcide hataya düştüğü anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesine göre davanın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na yöneltilmesi için davacı tarafa mehil verilmesi, usulüne uygun bir şekilde taraf teşkili sağlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Davacının yıllık izin formlarındaki izin sürelerinin mahsubuna gidilerek bakiye süre için izin ücretinin hüküm altına alınması yerinde ise de, dosyaya davalı tarafça sunulan “günlük devam izlenimi” adı altındaki kayıtlarda da davacının yıllık izin kullandığına dair kayıtların mevcut olduğu, bu çizelgelerin de davacı asıla sorulması ve izin formları ile karşılaştırılarak sonuca gidilmesi gerekeceği-
22. HD. 20.02.2019 T. E: 2017/20138, K: 3788-
Davacı borçlu davalı alacaklı banka aleyhine menfi tespit davası açmış ise de, banka takipteki alacağın davadan önce Varlık A.Ş.’ye temlik etmiş, dava tarihi itibariyle bankanın pasif dava ehliyeti bulunmadığı ancak dava dilekçesinin bankaya tebliği üzerine temlik alan Varlık A.Ş.'nin davaya cevap vermiş olduğu ve böylece davayı benimsediğinden davanın başlangıçta bankaya açılmış olmasının HMK. mad. 124 gereğince davalı taraf sıfatında yanılgı kabul edilebileceği- Karar başlığında temlik eden davalı bankanın yeniden davalı gösterilmesinin atalı olduğu- Dava devam ederken temlik alan Varlık A.Ş. takip dosyasını bu kez bir başka Varlık Yönetim A.Ş.’ye temlik ettiğinden, ve bu yeni temlik alan şirketin de katılma suretiyle tüzel kişiliği sona erdiğinden gerekçeli kararda önceki şirketin gösterilmiş olmasının hatalı olduğu- Menfi tespit davasında, davacının borcunun bulunmadığı ve menfi tespit istediği kısım değil borçlu olduğu kısım üzerinden olumlu tespite karar verilmiş olmasının hatalı olduğu-
Taraf sıfatı bulunmayan iş ortaklığı aleyhine dava açılmasının ve bu şekilde davanın sonuçlandırılmasının hatalı olduğu-
Aralarında hâkim ortak- bağlı şirket ilişkisi bulunan, adresleri ile yöneticileri aynı olan ve unvanları arasında büyük bir benzerlik bulunan şirketlerde hataya düşülmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı- HMK'nın 124/3-4’üncü maddesindeki taraf değişikliği koşullarının bulunduğundan, davanın sıfat yokluğundan reddinin hukuka uygun olmadığı-
Kıdem tazminatı talebine ilişkin davanın adi ortaklığa açılmış olup, iş ortaklığının değil, bu iş ortalığının ortakları olan ticaret şirketlerinin davalı olarak gösterilmesi gerektiği, HMK. mad. 124 gereğince, davada hali hazırda taraf sıfatı bulunmayan ve iş ortaklığını oluşturan diğer limited şirkete usulüne uygun şekilde tebligat yapılarak husumet yöneltilerek esasa girilmesi gerektiği-
Mahkemece; davacıya HMK'nun 124/3-4.maddesi uyarınca taraf değişikliği yaparak davayı söz konusu şirkete yöneltmesi için kesin süre verilmesi, bu sürede taraf değişikliği yapılması halinde esasa girilerek esasa ilişkin hüküm tesisi, aksi halde taraf (pasif husumet) ehliyeti yokluğu nedeniyle bu davalı hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekeceği-
Şekli (usuli) anlamda mecburi dava arkadaşlığı, gerçeğin tam olarak ortaya çıkarılması ve taraflar arasındaki ilişkinin doğru karara bağlanmasını sağlamak amacıyla kabul edildiğinden, dava konusu hukuki ilişki hakkında bütün dava arkadaşlarına yönelik tek ve aynı doğrultuda bir karar verme zorunluluğunun bulunmadığı, aynı zamanda dava arkadaşlarının yaptıkları usulî işlemlerinde birbirinden bağımsız olduğu- Davacının nezdinde çalıştığı işveren ile davalı arasında şekli anlamda mecburi dava arkadaşlığı mevcut olduğundan, işverene davanın teşmili için davacı tarafa süre verilerek, verilen süre içinde, dava teşmil edilirse işin esasına girilmesi ve davaya devam edilmesi gerektiği-
Davanın Maliye Hazinesi'ne yöneltilmesi gerekirken, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Ankara Gar Gümrük Müdürlüğüne yöneltilmiş olmasının temsilcide yanılma olarak kabul edilmesi gerekeceği, bu durumda, mahkemece öncelikle davacıya süre verilerek dava dilekçesinin Maliye Hazinesi'ne tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması gerekeceği-
Usul hukukunda davaya dahil şeklinde bir müessese yer almayıp, bir kimseye dahili dava yolu ile taraf sıfatı verilemeyeceği, bu nedenle adı geçen paydaşın sonradan davaya dahil edilerek yargılamanın sürdürülmesinin doğru olmadığı- Davanın .............. Tapu Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle payların düzeltilmesi istemiyle açıldığı,bu tür davaların taşınmazın tüm paydaşlarının hasım gösterilmesi sureti ile açılacak davada çözümlenmesi gerekeceği hususunun göz ardı edilmesinin doğru olmadığı, hal böyle olunca, belirtilen şekli ile görülebilirlik koşulu bulunmayan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-