Mahkemece, davalı D...'ın pasif husumet ehliyetinin bulunduğu gözetilerek, 17/06/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ile 6446 sayılı Kanunun 17'nci maddesinde yapılan değişiklikle kayıp-kaçak ve diğer bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edildiği gibi karar tarihi sonrasında yürürlüğe giren bu yasa değişiklikleri halen devam eden davalarda da uygulanacağından, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17'nci maddesi ile Geçici 19 ve 20'nci maddelerinin somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının tartışılarak, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiği-
. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; okul aile birliğinin tüzel kişiliğinin bulunup bulunmadığı, buna göre 09.02.2012 tarihli ve 28199 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Okul-Aile Birliği Yönetmeliği hükümleri gereğince okul aile birliğine özel hukuk alanında hukukî işlem, kiralama sözleşmesi yapma yetkisi verilmesi karşısında bu sözleşme ile ilgili ihtilaflarda dava açma hakkının bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre Milli Eğitim Bakanlığına davanın yöneltilerek davaya muvafakatinin ve davacı olarak davada yer almasının sağlanmasının gerekip gerekmediği-
Davacı borçlunun maaşı üzerinde ilk sırada bulunan haciz alacaklısının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürdüğü davanın genel muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğu ve husumetin borçlu ile birlikte, mecburi dava arkadaşı olan, alacağının muvazaalı olduğu ileri sürülen alacaklıya karşı yöneltilmesi gerektiğinin kabulü gerektiği- Aleyhine muvazaa iddiasında bulunulan eski eşe husumet yöneltilmemiş olmasının kabul edilebilir yanılgı olduğu (HMK. 124/4)- Mahkemece "sıra cetveline itiraz davasında takip borçlusunun davalı sıfatı olmadığından bahisle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine" karar verilmesinin hatalı olduğu-
Dava konusunun aynı sebeplerden kaynaklanmakta olduğu, dava sebepleri bakımından birlikte araştırma yapılması gereken hukuki durumun bulunabileceği, bir dava hakkında verilecek kararın diğer davayı hukuken etkilemesinin muhtemel olmasından dolayı birleştirme kararının yerinde olduğu, davalı ... yönünden ayniyetten bahsedilemeyeceğinden 6100 sayılı HMK'nın 114/1-ı bendinde düzenlenen derdestlik dava şartının varlığından da söz edilemeyeceği-
Takip yapılan ve ödeme emri gönderilen borçlu şirket ile itiraz dilekçesini sunan şirket iki farklı tüzel kişilik olduğundan, üçüncü kişi vekilinin yaptığı itirazın borçlu yönünden hukukî sonuç doğurmayacağı- Borçlu şirket ile itiraz dilekçesini sunan üçüncü kişi şirketin vekillerinin aynı olmasının da itiraz dilekçesine geçerlilik kazandırmayacağı, icra dairesince takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği-
Mimari projeye aykırı olduğu iddia edilen balkonun eski hâle getirilmesi istemine ilişkin eldeki davada, dosya kapsamı itibariyle sitede toplu yapıya geçilmediğinden uyuşmazlığa genel hükümlerin uygulanarak davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
İtirazın iptali davası takip de taraf ehliyeti bulunmayan aynı hasıma karşı yapıldığından, davadaki taraf değişikliğinin itirazla duran takip sürecine etki edemeyeceği ve takibi en başından geçerli hâle getiremeyeceği, bu nedenle HMK 124'deki taraf değişikliğine ilişkin hükümlerin somut olayda uygulanabilirliği bulunmadığı-
TBK. 19 gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı açılan iptal davasında, borçlu tarafından ilk satış yapılan şahıs ve varsa diğer satış yapılan şahıslarında davaya dahil edilip taraf teşkilinin sağlanması gerektiği- Mahkemece "dava konusu aracı satın alanların son malike kadar isimleri belirlenmiş olarak, dahili dava sağlanması için süre verilmesi ve taraf teşkili sağlandıktan sonra "tüm kayıt malikleri" yönünden muvazaa olgusu (TBK 19) araştırılarak var olduğunun saptanması halinde davanın kabulüne tümü yönünden muvazaanın varlığının ispatlanmaması halinde dava bedele dönüşmeyeceğinden reddine karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 149/b maddesi gereğince; icra memurunun, borçluya ve varsa taşınmaz sahibi üçüncü şahsa 60. maddeye göre birer ödeme emri göndereceği, anılan maddede sözü edilen bu hususun, aralarında zorunlu takip arkadaşlığı olan borçlu ile rehin veren üçüncü kişi hakkında birlikte takip yapılmasını gerektireceği, icra müdürlüğünce yasanın emredici bu hükmüne rağmen taşınmazı takip tarihinden önce satın alan yeni malike icra emri gönderilmemesinin ve dolayısı ile taşınmazın yeni malikine itiraz ve defilerini ileri sürme hakkı verilmemesinin yasaya aykırı olduğu, bu eksikliğin ancak HMK'nun 124. maddesine göre, alacaklı tarafından, taşınmazı takip tarihinden önce ipotekle yükümlü olarak satın alan kişiye karşı ek takip talebinde bulunulup icra emri gönderilmesi suretiyle sonradan tamamlatılabileceği, bu hususun takibin her aşamasında ve süresiz olarak ileri sürülebileceği-
Araç muayene belgelerinde kuzey-güney ayrımı yapılmaksızın sadece “TÜV-TÜRK” logosunun yer aldığı ve fakat resmi internet sitesinin iletişim bölümünde ise yalnızca Tüvtürk Kuzey A.Ş.’nin ticaret unvanın bulunduğu hususları gözetildiğinde, pasif husumetin tayininde bahsi geçen yanılmanın kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığının kabulü gerekeceği, bu durumda mahkemece, HMK'nın 124 ve 115. maddeleri gereğince, davacıya iradi taraf değişikliği yapmak üzere süre verilip dava dilekçesinin ilgilisine tebliği sağlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-