Kooperatifine yönetim kurulu yerine temsil etmek üzere kayyum tayin edilmesi istemiyle hasımsız olarak açılan davada, HMK. mad. 124/4 uyarınca,  kooperatifin taraf olarak davaya katılarak yargılamaya devam edilmesinde usul ekonomisi de gözönünde bulundurulduğunda kanuni bir engel olmadığı
Ceza mahkemesi kararının içeriği ve geçerliliği araştırılarak, kesinleştirilmiş ceza mahkemesi kararı dosyaya kazandırılıp, çelişki giderildikten sonra uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerektiği- Karara esas alan bilirkişi raporuna göre hüküm kurarak hayvanlar için değerinin çok üzerinde tazminata hükmedildiği, oysa yapılması gereken Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Türkiye İstatislik Kurumu gibi kurumlardan araştırılarak resmi verilerin tespit edilmesi ya da dosya içerisinde mevcut olan Van İli yıllar itibariyle hayvan satış fiyatları cetveline göre bedelin belirlenmesi gerektiği-
Davanın Maliye Hazinesi'ne yöneltilmesi gerekirken davalı Gümrükler Genel Müdürlüğü Gebze Gümrük Müdürlüğü'ne yöneltilmiş olması temsilcide yanılma olarak kabul edildiğinden, öncelikle davacıya süre verilerek dava dilekçesinin Maliye Hazinesi'ne tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması gerektiği-
Usul hükümlerine göre zorunlu dava arkadaşlığı dışında dahili dava yoluyla davaya davalı eklenmesinin mümkün olmadığı-
Takip dosyasına sunulan kira sözleşmesinin taraflarından olan kişinin mirasçısı olduğu kanısıyla .... hakkında takibe girişilmişse de, bu kişinin daha önce vefat etmesi nedeniyle sonra vefat edenin mirasçısı olmadığı, kendisi ve kendisinin ölmesi nedeniyle mirasçıları hakkında takibe girişilmesi veya takibe dahil edilmesi mümkün olmadığı- Takibin başladığı tarihi itibariyle kira sözleşmesinin taraflarından biri olanın da vefat etmiş olması nedeniyle kendisine ödeme emri tebliğ edilip kendisi hakkında yürütülen takibin kesinleştirilmesi mümkün olmadığından mirasçılarının takibe dahil edilmesinden sonra ödeme emri tebliğ edilip haklarındaki takip kesinleştirilmeden borçlu hakkında haciz işlemi yapılmasının da mümkün olmadığı-
Taşınmaz üzerindeki muhdesatın tespiti davalarının kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmadığı, bunun sonucu olarak bu davaların uygulama alanının sınırlı olduğu, muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarında ortaklığın giderilmesi davası mevcut ise o davanın yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan diğer tüm tapu maliklerinin veya tapu kayıt malikinin mirasçılarının, kamulaştırma söz konusu ise kamulaştırılan taşınmaz maliklerinin ya da mirasçılarının davada taraf olarak yer almalarının zorunlu olduğu-
Borçlunun itiraz dilekçesinde davalı olarak gösterilen kişinin icra dosyasında alacaklı olarak gözüken şirketin temsilcisi olduğu, icra dosyasında alacaklının adı geçen şirket olduğu, bu durumda, incelemeye konu takip dosyasında alacaklı tarafın belli olduğu ve yanlışlıkla temsilcisinin davacı gösterilmesi maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı bulunmadığından, alacaklının HMK'nun 124/3-4. maddesi uyarınca taraf değişikliği yaparak bu yanlışlığı düzeltmesinin mümkün olduğu-
Davacı vekilinin dava dilekçesinde davalı taraf olarak sadece davalı şirketleri gösterdiği ve davalılar vekilinin 1. celsede “ davanın .. Üniversitesi’ne ihbarını” talep ettiği, ardından davacı vekilinin talebi üzerine de Üniversitenin davaya dahil edildiği anlaşılmışsa da, HMK. mad. 124/4 gereği; dava dilekçesinde tarafın eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde, hakim karşı tarafın rızası olmaksızın taraf değişikliğini kabul edebilieceği- Davacı vekilinin dava dilekçesinde; sadece davalı şirketleri taraf olarak göstermesi yanılma olmadığından, yargılama sürecinde davaya dahil edilerek gerekçeli kararda dahili davalı olarak gösterilen ve aleyhine hüküm kurulan Üniversite aleyhine usulüne uygun açılmış davadan söz edilemeyeceği-
Usul hukukumuzda dahili dava müessesesi bulunmadığından; dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen kişi, dava açıldıktan sonra ihbar ya da dahili dava dilekçesi ile davada taraf sıfatını kazanamayacağı, ıslah yoluyla dahi davada taraf değişikliğinin olanaklı bulunmadığı ve husumetin mahkemece res'en dikkate alınması gerektiği; bu nedenlerle hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmayan ve davada taraf sıfatı taşımayan kişinin dahili davalı konumundaki kişi hakkında hüküm kurulmayacağı-
Alacaklı tarafından tüzel kişiliği olmayan Hava Lojistik Komutanlığı’nın bağlı olduğu Milli Savunma Bakanlığı yerine Hava Lojistik Komutanlığı hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından alacaklının HMK'nun 124/3-4. maddesi uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltmesinin mümkün olduğu-