İş yerindeki Bölge Müdürü tarafından Whatsapp grubunda çalışan ile arasındaki süreç paylaşılmış ve "dayı" olayı geyik muhabbetine dönüşmüş olup, davacının bu Bölge Müdürüne youtube adlı video paylaşım sitesinde izlenebilen "dayıya dayayan dayı" adlı müstehcen video klibini gönderdiği, ayrıca Bölge Müdürünün; " .... eğer "dayın" yoksa bana karşı biraz daha dikkatli olmanı tavsiye ederim. Eğer varsa birşey olmaz sana rahat ol" şeklindeki yazışmasına ben kapak diye buna derim şeklinde yazdığı ve davacının da "üst makamda alçak insanlar tanıyıp dostlarımı kırmaktansa, kariyerimi kaybetmeyi yeğlerim", kapak ne demek hemide logar kapağı" şeklinde, yakışıksız, gayri ahlaki, küçük düşürücü yorumları nedeniyle, davacının iş akdinin davalı şirket tarafından geçerli nedenle feshedildiği-
Gece bekçisi olan davacının, iş aktinde “gece güvenlik görevlisi görevini yapacağı ve işveren tarafından görevlendirileceği her yer ve görevde çalışacağı” yönünde hüküm bulunduğundan, davacının temizlik sebebi ile yorulduğu için uyuduğu yönündeki iddiasının yerinde olmadığı, hasta olduğunu ise ispatlayamadığı anlaşıldığından, davalı işverenliğe haklı fesih imkanı veren işçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi hükmüne (4857 s. İş K. mad. 25/II-I) görevli iken uyuyarak aykırı davranan davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiği-
Davacının dilekçe ekinde sunduğu "avans karşılığında alınan paranın iadesi" açıklaması taşıyan gider makbuzu, aslı sunulmadığı ve aslı temin edilemediği gerekçesiyle geçersiz kabul edilmiş ise de, davalı tarafça düzenlenen ve sureti de davalı yönetimde bulunan gider makbuzu koçanı getirtilerek, gerekirse o dönemdeki yönetici isticvap edilerek, ödemeye karşı diyecekleri sorulup, gider pusulası koçanı ve ikinci sureti incelenerek ödemenin değerlendirilmesi gerektiği- Bozmadan sonraki yargılama aşamasında dosyaya sunulan gider pusulası başlıklı defterin, bozma ilamında belirtilen gider makbuzu ile bir ilgisi bulunmadığından bu deftere dayanarak paranın davacının alacaklarından mahsup edilmesinin mümkün olmadığı ve davalının mahsup talebinin reddi gerektiği-
Davacının forklift operatörü olup işverence tutulan tutanakla iş güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde forklift kullandığı bildirildiğinden ve savunmasında tehlikeli olarak forklift kullandığını kabul ettiğinden iş güvenliğini tehlikeye soktuğu sonucu doğması sebebiyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiği ve kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiği-
Davalı şirket ortaklarından birinin davacıya hitaben "biz seni çıkartacağız bir hafta içinde kendine iş bul "şeklinde sözler söyleyip feshin işverence gerçekleştirildiği ve haklı nedene dayanmadığı anlaşıldığından kıdem ve ihbar tazminatlarına hükmedileceği- Davalı işverence, davacının R. ve Kurban B.larında çalıştığı karşılığında ücret ödendiği savunulup, bu belge davacı asile gösterilip beyanı alındıktan sonra diğer bilgi ve belgelerle bir değerlendirmelerle genel tatil ücreti alacağına hükmedileceği- Davacının miktar yönünden ıslah etmediğinden dilekçesindeki talep aşılarak karar verilemeyeceği-
İş akdi, işverenin güvenini kötüye kullanmak ve işverenin başka bir işçisine sataşmak nedeniyle 4857 s. İş Kanununun 25/II-d,ı maddeleri gereği feshedilmiş olup, davacı işçi hakkında feshe konu tehdit ve hakaret eylemlerinden ceza davası kararının kesinleşmesinin beklenilmemesi hatalı olduğundan, mahkemece feshe konu davacının diğer işçilerine sataşmasına yönelik eylemlerinden dolayı davacı işçi hakkında açılan ceza davası sonucuna göre davalı işverenin feshinin haklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği, eksik inceleme ile davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin reddinin hatalı olduğu-
Davacı işçinin, İş K. mad. 14/5 gereği emekliliğe hak kazanması ve işçilik alacaklarının ödenmemesi suretiyle ihtarname ile İş akdini haklı nedenle feshettiğinden kıdem tazminatının kabul edilip, iş akdini kendisi haklı nedenle feshettiğinden ihbar tazminatının mümkün olmadığı-
Davacı tanıkları beyanlarında;davacının tır şoförü ve mikser kullanıcısı olarak iş yerinde çalıştığını, cüzdanının ve içindeki ehliyetini kaybetmesi nedeniyle ehliyeti olmadığı için işten çıkartıldığını ifade etmesi,davalı tanığın da aynı şekilde ehliyeti olmadığı için davalı işveren tarafından davacının işten çıkartıldığını doğrulaması karşısında; davacı işçinin işinin niteliği gereği ehliyeti kaybetmesi nedeniyle iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği- Davacı işçinin hizmet süresi ihtilaflı olmayıp kayıtlarda yer aldığından, davacının talebi ile bağlı kalınarak denmek suretiyle hizmet süresinin kabulü hatalı olup; davacı ıslah dilekçesi ile bunun maddi hata olduğunu da ifade ettiğinden davacının talebine bağlı kalınması gerekçesinin dayanaktan yoksun olduğu-
Davalının, diğer davalı şirketin koruma ve güvenlik işini ihale ile aldığı, ihale süresinin sene sonunda bittiği, diğer sene başından itibaren ihaleyi tekrar davalının aldığı, asıl işveren ile alt işverenin ve yapılan işin değişmemesine rağmen davalıca çalışanlara yeniden hizmet sözleşmesi imzalatıldığı, bu sözleşme ile yeniden 15 gün deneme süresinin öngörüldüğü, her ne kadar ihale bitip, yeni bir ihale sözleşmesi ile davalı şirket güvenlik işini yeniden almış ise de, işe ara verilmediğinden her iki davalı açısından ve davacı çalışanlar açısından işin önceki işin devamı niteliğinde olduğu, yeni bir hizmet akdinin yapılmasını gerektirecek bir durum söz konusu olmadığı halde çalışanlara yeni bir hizmet sözleşmesi imzalatıldığı, çalışanların bir çoğunun bu sözleşmeyi imzaladıkları, davalı taşeron şirketin koruma ve güvenlik hizmetini dava dışı bir şahıs ile birlikte iş ortaklığı olarak yürütmeye devam ettiği ve çalışanlara ortaklık tarihinde yeni bir sözleşme imzalatılmak istendiği, sözleşmeyi imzalamayanların iş akitlerinin sözlü olarak feshedildiği, davacıya ise yeni bir sözleşme imzalattırılmadığı ve iş akdinin işverence sözlü olarak feshinden sonra yapılan devamsızlığa dayalı işveren feshinin gerçek durumu yansıtmadığı, davacının iş akdinin işverence haksız olarak feshedildiği-
Kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin ödetilmesi talebiyle açılan davada, dosyadaki ... belgelerinin incelenmesinden 20.10.2000-14.03.2002 tarihleri arasında davacının işvereni olarak görünen “21041757034” nolu işyerinin ünvanının “... Ortaklığı”, işyeri yetkilisinin ise “...” olduğu, “2091141” sicil nolu davalı şirketin yetkilisinin de “...” olduğu, nitekim davalı tanığı ...'in de beyanında, davacının 2001 yılında işe girdiğini belirttiği, bu durumda davacının 20.10.2000-14.03.2002 tarihleri arasında çalıştığı işveren ile 15.03.2002 tarihinden sonra çalıştığı davalı işveren arasında organik bağ bulunduğu anlaşılmakla, 20.10.2000-14.03.2002 tarihleri arasındaki sürenin işçilik alacakları hesabında dikkate alınmamasının hatalı olduğu- Kıdem ve ihbar tazminatlarına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı İş K. mad. 32'de sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatlerin göz önünde tutulacağı, ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler tazminat hesabında dikkate alınacağı, davacı tanığı ...'ın beyanından, barınmanın davalıya ait olduğu anlaşılmakla barınma bedelinin kıdem ve ihbar tazminatları hesabına esas alınan giydirilmiş brüt ücretin tespitinde dikkate alınmamasını hatalı olduğu- Bilirkişi raporundan sonra ve ödeme def'i niteliğinde sunulan izin belgeleri ile puantaj kayıtlarının değerlendirmeye tabi tutulmamasının hatalı olduğu-