Davacının fesih sebebi yapılan tarihlerde işe gelmediği ihtilaf konusu olmadığından ve buna dair tutanakların sonradan tutulmuş olması da haklı fesih sebebini ortadan kaldırmayacağından, davacının devamsızlık yaptığı günlerde haklı bir mazeret bildirmediği de dikkate alındığında işverenin feshinin haklı sebebe dayandığı-
"Haksız rekabetin tespiti ve tazminat istemine" ilişkin davada davacı vekili" davalılardan .... , müvekkili yanında hizmet akdi ile çalıştığı sırada müvekkiline ait imalat sırlarını, diğer davalı ..... 'ya verdiğini ileri sürüp bu suretle davalı işçinin davacı şirkette çalıştığı sırada özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği iddiasında bulunduğuna göre, uyuşmazlığa iş mahkemesinde bakılması gerekeceği-
Davacının imzasının taklit edildiğinin, para aldığı tespit edilen fesih bildiriminde yer alan usulsüzlüklerde kusuru olup olmadığının, bankaya ait disiplin yönetmeliği de göz önüne alınarak insan kaynakları uzmanı, muhasebeci ve bankacıdan oluşan bilirkişi heyeti tarafından gerekirse yerinde inceleme yaptırılarak açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davacının daha önce aynı şekilde yapmakla ödevli olduğu görevleri yerine getirmediğine ilişkin bir tutanak, ihtar yazısı veya tanık ifadesi mevcut olmamakla beraber dosyada bulunan tanık beyanları ve yazılı deliller değerlendirildiğinde akdin işverence geçerli nedenle feshedildiğinin kabul edilebileceği ancak eylem haklı fesih nedeni oluşturacak ağırlıkta olmamakla birlikte işyerinin normal işleyişini ve yürüyüşünü bozan iş görme borcunun gerektiği şekilde yerine getirilmesini engelleyen hallerden olup, geçerli fesih nedenini oluşturmakta olsa da işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmasına engel teşkil etmediği-
Davacının iş güvenliği kuralları gereğince kullanması gereken bir takım kıyafetleri giymemekte ısrar etmesi sebebiyle fesih konusunda savunmasının alınmadığı, iş yerinde ilgili konularda istikrarlı bir uygulamanın bulunmayıp davalı işveren tarafından yapılan feshin hukuka uygun olmayıp, davacının kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altına alınması gerektiği-
Davacının kendisinden üst düzey konumda çalışan personel müdürüne hakaret içeren ve aşağılayıcı tavırları haklı fesih ağırlığında olmamakla birlikte, işçinin belirtilen davranışının işyerinde olumsuzluklara sebep olduğu kabul edilse dahi ancak geçerli fesih sebebi sayılacağından ihbar ve kıdem tazminatlarını almasına engel oluşturmayacağı-
İşçinin hizmet sözleşmesinin geçerli sebeple ya da haklı sebeple feshedildiğini işverenin ispatlamakla yükümlü olduğu- Geçerli sebep bakımından da, işverenin öncelikle feshin şekil yönünden geçerli olduğunu ispatlaması gerektiği-
Kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti alacaklarının tahsili için açılan davada, davalının cevap dilekçesinde bildirmiş olduğu tanıklar dinlenmeden eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Davacının işyerine gelmeden bir süre önce alkol aldığı anlaşılmışsa da, alkolün etkisiyle bir olumsuzluk yaşandığı işverence ileri sürülmemiş, davacının işyerinde alkol almadığı anlaşılmış olup, işyerine sarhoş geldiği kanıtlanamamış olduğundan, davacının davranışı fesih için geçerli nedeni oluştursa da, daha önce bu ve benzeri bir konuda disiplin cezası bulunmayan ve 4 yıla yakın hizmeti söz konusu olan davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanmadığının ve ihbar ile kıdem tazminatlarının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacının iş sözleşmesinin şirket yönetim kurulu üyesi hakkında gerçek dışı ve suç teşkil eder nitelikteki isnatlarda bulunduğu, iş yerinde huzur kaçırıcı konuşmaları ve bazı kişiler hakkında asılsız dedikoduları olduğu gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-b hükmü uyarınca feshedildiği somut olayda, davacı hakkında iftira suçundan açılan ceza davasının sonucunun beklenmesi ve ceza davasında tespit edilen maddi olgular çerçevesinde oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-