Davacının trafik cezasına kızan işverenin devamlı surette kendisine hakarette bulunduğunu son olarak da aynı sebeple kendisine hakaret ederek işyerinden kovduğunu iddia ederek açtığı davada, ortak tanıkların çelişki içeren beyanları, sekiz yıla yakın çalışması bulunan davacının işçilik haklarından vazgeçecek şekilde sebepsiz olarak işten ayrılmasının hayatın olağan akışına uygun olmaması, olay günü işyerinde yaşanan tartışmanın bizzat davalı vekili tarafından da doğrulanması, aynı gün davacı tarafından hakaret iddiası ile kolluk birimlerine başvurulması dikkate alındığında, davacı işçinin yaşanan tartışma sonucunda işyerinden ayrılmak suretiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinin kabulü ile talep konusu kıdem tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Davacının mevcut bir siparişi sorması üzerine stajyerin sataşma niteliğinde küfürle davacıya karşılık verdiği, davacının küfür etmemesi konusundaki uyarılarına rağmen, stajyerin küfürlerine devam ettiği, bunun üzerine davacı ile stajyer arasında tartışma yaşandığı, tartışmanın sözlü münakaşa şeklinde gerçekleştiği anlaşılıp davacının, stajyeri darp ettiğine dair tanık beyanı, adli rapor yahut başkaca bir delil de mevcut olmayıp, davacının, küfür karşısında doğal tepki sayılabilecek ve karşısındakini uzaklaştırmaya yönelik eylem ve sözlerinin haklı fesih sebebi olarak değerlendirilemeyeceği-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine-
Ceza Hakimliğinin değişik iş sayılı kararı ile A.Ş. ile bağlı bulunduğu şirketlere kayyum atanmasına karar verilmiş olup davalı tarafın sunduğu fesih bildirimlerinden davacının feshe konu şekilde kayyum heyetinin görevine başlamasına engel olacak davranışta bulunmak sureti ile en azından artık iş ilişkisinin sürdürülmesinin davalı işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği, iş ilişkisinin sürdürülemez hale geldiği, bu nedenle davalı işveren feshinin en azından geçerli nedene dayandığı, haklı fesih iddiasının ise ilerde açılması muhtemel ceza davasında irdelenmesi gerektiği- Davacının davranışları nedeniyle yapılan feshin en azından geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından davanın reddi gerektiği- 
Karar gerekçesinde davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu yönünde bir açıklama da yapılmadan, davacının şirkete iadesi yönünde hüküm kurulmuş, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre alacağından ise infazda tereddüt uyandıracak şekilde hangi davalının sorumlu tutulduğu, sorumluluğun müşterek ve müteselsil olup olmadığı "davalıdan" denilerek açıklanmadan karar verilmiş olduğundan bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğu- Davacının hangi tarihte sendikaya üye olduğu, davalı güvenlik şirketine ait davacının çalıştığı işyerinde sendikalı kaç işçinin bulunduğu sendikalı kaç işçinin iş sözleşmesinin feshedildiği, sendikadan istifa eden işçilerin bulunup bulunmadığı varsa bunların çalışmaya devam edip etmediği, sendikalı olmayan işçilerin iş sözleşmelerinin feshedilip edilmediği, feshedilen işçiler yerine işçi alınıp alınmadığı bunların sendikalı olup, olmadığı hususlarının açıklığa kavuşturulması gerektiği; ayrıca davacının sendikal hakların engellenmesi suçundan davalı güvenlik şirketi yöneticileri hakkında şikayetçi olduğu, konuyla ilgili ceza davası açıldığı, ceza davası yargılaması sonucu beklenip tüm deliller değerlendirildikten sonra feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığına karar verilmesi gerektiği-
Davacının mesai saatleri içerisinde çekilen ve paylaşılacağının bilindiği fotoğraflarının binlerce kişi tarafından izlenebilecek bir sosyal paylaşım sitesinde yayınlanmasının, işyerindeki çalışma disiplinini ve iş akışını etkileyecek nitelikte olduğu ve artık davalı işverenden davacı ile çalışması beklenemeyeceğinden somut olayda haklı bir fesih nedeni bulunmasa bile fesih için geçerli bir nedenin bulunduğunun kabulü gerektiği-
İşverenin malı olan veya eli altında bulunan makine, tesisat, başka eşya ya da maddelere otuz günlük ücreti tutarını aşacak şekilde zarar vermesi halinde, işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu (4857 s. İş K. mad. 25 II-ı)- Maddede sözü edilen ücret dar anlamda ücret olup, işçiye aylık olarak ödenen ücret yerine, günlük yevmiyesinin otuz katı tutarının dikkate alınması gerektiği- Zararın otuz günlük ücreti aşması durumunda, işverenin fesih hakkı doğar ve işçinin zararı derhal ödemiş ya da ödeyecek olması, işverenin bu hakkını ortadan kaldırmayacağı, işverence zarar tutarının işçiden talep edilmemiş olsa da feshin yapılabileceği- 4857 s. Kanun'un 26. maddesi yönünden bir yıllık hak düşürücü sürenin, zarara sebep olan olayın oluşumundan başlayacağı, ancak altı işgünlük ikinci sürenin, zarar miktarının belirlenmesinin ardından bu durumun feshe yetkili makama iletilmesiyle işlemeye başlayacağı-  Feshin haklı olup olmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmemiş olduğundan, mahkemece, itiraz konusu yapılan hususlarda aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Davalı işverenin iş akdini feshetmeden önce kendisini bağlayacak şekilde davacıya mazeret bildirmesi için göndermiş olduğu ihtarnamenin davacıya tebliğ edilmesini ve mazeret bildirmesi için davacıya tanıdığı sürenin geçmesini beklemeden, davacının tanınan sürede mazeretini bildirmemesini de gerekçe göstererek iş akdini feshetmiş olmasının, feshi şeklen geçersiz kıldığı-
Genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışlarının işverene fesih imkânı tanıdığı- Davacının kendisinden incelenmek üzere istenilen dosyadaki belgeyi çıkartması ve saklamaya çalışması dahi tek başına işverenin (bankanın) güvenini kötüye kullandığının göstergesi olup doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış olduğundan, işverenin feshinin haklı olduğu- 
Mahkemece iş akdinin davacının devamsızlığı sebebiyle davalı işveren tarafından haklı nedenle feshedildiğine karar verilmiş ise de;davalı işverenin İşten Ayrılış Bildirgesinde davacının işten ayrılış nedeni olarak (Diğer nedenlerin) bildirdiği ve savunması ile çeliştiği anlaşılmakla ve devamsızlık tutanakları tanıklarından birinin mahkemede dinlenmediği,diğer tutanak tanığının ise beyanında, "davacının izin dönüşü şirket merkezine gidip gitmediğini bilmediğini, ancak işe gelmediğini duyduğunu" ifade etmesi dolayısıyla görgüye dayalı bilgisinin olmaması karşısında devamsızlık tutanaklarının içeriği tanık beyanları ile doğrulanmamış olduğu ve iş akdinin davalı işveren tarafından haklı nedenle feshedildiği ispatlanamamış olduğundan, mahkemece kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-