BK. 101/II (şimdi; TBK. mad. 117/II) uyarınca, borcun yerine getirileceği günün taraflarca birlikte kararlaştırılmış olması halinde, belirlenen günde ihtara gerek olmaksızın borçlunun temerrüde düşeceği, borçlunun ev adresini bilen bankanın iş adresine keşide ettiği ihtarnamenin iade edilmesi üzerine ev adresine yeniden ihtarname keşide ederek temerrüde düşürmemiş olması nedeniyle, borçlu davalının takiple temerrüde düşmüş olacağı–
Kefil tarafından verilmiş olan ipoteğin kendi kefaletinin teminatı olarak mı yoksa asıl borçlunun kredi sözleşmesinden doğan borcunun teminatı olarak mı verildiğinin araştırılarak İİK. 45 uyarınca ipoteğin, kefaletin teminatı olarak verilmiş olduğunun anlaşılması halinde kefil hakkında öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerekeceği–
Yargılama aşaması tamamlanmış olmadıkça davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklamak ve iddianın aksine delillerini mahkemeye sunmak hakkının ortadan kalkmış olduğundan söz edilemeyeceği–
İcra inkâr tazminatına "asıl alacak" miktarı üzerinden hükmedilmesi gerektiği-
Asıl borçlu ile beraber, borçtan kişisel olarak sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine -MK. 887 uyarınca- ihbar yapılmadıkça, ipotek borçluları için borç muaccel olmayacağından, bu kişiler hakkında ipotekli takip yapılamayacağı-
Takip konusu alacak hesaplama sonucu bilirkişice tesbit edilen miktardan farklı bulunduğuna göre, alacak likit olmayıp icra inkar tazminatının hükmedilmemesi gerekeceği-