BK.nun 493 ve 494. maddeleri emredici nitelikte olmadığından, kefilin, daha kredi sözleşmesi kurulurken, anılan hükümlerle kendisine kefaletten kurtulma olanağını veren haklarından peşinen feragat edebileceği; bu feragatin hukuken geçerli olacağı-
Borcun ipotek tutarından daha az olduğu durumlarda, tahsilde tekerrüre meydan verilmemek kaydıyla alacaklı tarafından ilamsız takipten sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte bulunulması halinde, «ilamsız takibe yönelik itirazın iptali talebinin reddine» karar verilmesi gerekeceği–
Taşınmaz satışına ilişkin sözleşmenin -MK. 706 ve BK. 213’e (şimdi; TBK. mad. 237) göre- resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz sayılacağı, bu geçersiz sözleşmede yer alan cezai şartın da keza hüküm ifade etmeyeceği–
Borcun naklinin alacaklı ile yeni borçlu arasında yapılan bir sözleşme ile gerçekleşeceği, borcun üçüncü kişi tarafından yüklenilmesi ile birlikte borçlunun borcundan kurtulacağı–
Alacaklının icra takibinde kötüniyetli olduğu iddia ve kanıtlanmadıkça, itirazın iptali davası sonucunda, alacaklı aleyhine «kötüniyet tazminatı»na hükmedilemeyeceği–
Kiralananı kira süresi dolmadan tahliye eden davalı kiracının kira dönemi sonuna kadar olan kira bedelinden sorumlu olduğu ancak kiralayanın da bu sürede kiralananı tekrar kiraya vermek için gerekli çabayı göstermek ve zararın artmasını engellemekle yükümlü olduğu–
Köy tüzel kişiliği ile ilgili alacak davasının köy tüzel kişiliğine izafeten istenmesi gerektiği gibi husumetin de köy tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekeceği, davanın doğrudan doğruya köy muhtarı tarafından diğer köy muhtarı aleyhine açılamayacağı–
Taraflar arasında düzenlenmiş olan kredi sözleşmesinde «temerrüt faizinin, temerrüt tarihinde bankaca uygulanan en yüksek kredi faiz oranına % 30 veya % 50 ilave edilmek suretiyle bulunacağı»nın kararlaştırılmış olmasının BK. 19 (şimdi; TBK. mad. 26) ve 20. (şimdi; TBK. mad. 27) maddelerine aykırılık teşkil etmeyeceği ancak davacı bankanın serbest iradesine bırakılmış olan faiz oranını belirlerken objektif iyiniyet kurallarına göre hareket etmekle yükümlü olduğu–
Satım hukuki ilişkisine dayanarak talepte bulunan davacının, davalı ile aralarındaki akdi ilişkinin varlığını yasal delillerle isbat etmesi gerekeceği–