Kredinin senet avansı karşılığında kullandırılmış olması halinde, davacı bankaya ciro edilen müşteri senetlerinin alacağın rehnini teşkil etmesi nedeniyle İİK’nun 45. maddesi gereğince alacaklıların öncelikle bu senetlere başvurması gerekeceği–
Borçlunun «itiraz sebepleri ile bağlı olduğu» kuralının sadece «itirazın kaldırılması» talebinin incelendiği icra mahkemesinde (tetkik merciinde) uygulanacağı, mahkemede görülen «itirazın iptali» davalarında borçlunun daha önce bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini ileri sürebileceği–
«Davacıya verdiği borç paranın havale yolu ile kendisine ödendiğini» bildiren davalının, ödünç hukuki ilişkisini inkâr etmiş olacağı, davalının bu ikrarının «gerekçeli inkâr» niteliğinde olduğu, bu durumda davacının davalıya havale ile gönderdiği paranın borç olarak verildiğini yasal delillerle kanıtlaması gerekeceği–
Türk Telekom A.Ş. ile Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü arasındaki uyuşmazlığın -3533 sayılı Kanunda öngörülen- mecburi tahkim prosedürü çerçevesinde çözümlenemeyeceği, davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekeceği–
Alacaklının icra takibinde kötüniyetli olduğu iddia ve kanıtlanmadıkça, itirazın iptali davası sonucunda, alacaklı aleyhine «kötüniyet tazminatı»na hükmedilemeyeceği–
Bankaların -kredi sözleşmelerinde yer alan özel hükümler nedeniyle- kredi faiz oranlarını günün koşullarını dikkate alarak tek taraflı olarak belirleme (değiştirme) yetkisine sahip olmalarının, BK’nun 19 ve 20. (şimdi; TBK.'nun 26 ve 27.) maddelerine aykırılık teşkil etmediği ancak bir «güven kurumu» olduklarından, bu yetkilerini MK’nun 2. maddesi çerçevesinde «dürüstlük kuralları»na göre kullanmaları gerekeceği–