Borçlunun «itiraz sebepleri ile bağlı olduğu» kuralının sadece «itirazın kaldırılması» talebinin incelendiği icra mahkemesinde (tetkik merciinde) uygulanacağı, mahkemede görülen «itirazın iptali» davalarında borçlunun daha önce bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini ileri sürebileceği–
Eser sözleşmelerinde yapılan eserin ücretinin önceden kararlaştırılmamış olması halinde sözleşmenin yine geçerli olacağı ancak eserin yapılan işin bedelinin işin yapıldığı tarih ve raice göre bilirkişi marifetiyle belirlenmesi gerekeceği–
Yüklenicinin iş bedelinin ne olduğunu ve bu iş için nasıl bir bedel kararlaştırıldığını isbatla yükümlü olduğu, iş bedelinin ödendiğini isbat yükünün ise davalı borçluya düştüğü–
Hakimin, müphem gördüğü iddia ve sebepler hakkında taraflardan açıklama isteyebileceği gibi, davanın her aşamasında, iddia ve savunmanın sınırları içinde kalmak kaydıyla, tarafları dinleyebileceği ve gerekli delilleri sunmasını taraflardan isteyebileceği-
BK. 493 (şimdi; TBK. mad. 600) ve 494. maddelerinin (şimdi; TBK. mad. 601) emredici nitelikte olmadığı, kefilin anılan yasa hükümleri ile kendisine tanınan haklardan başlangıçta vazgeçebileceği–
«Faiz», «icra tazminatı» ve «giderler»in görevin tesbitinde hesaba katılmayacağı (Ancak «gecikme zammı», faiz niteliğinde bulunmadığından takibe konu edilen asıl alacak ve gecikme zammının toplamına göre davada görevli mahkemenin saptanması gerekeceği)–
Ego Genel Müdürlüğü ile ...Belediye Bakanlığı arasındaki uyuşmazlığın-
11.07.1999 tarihli Genel Kurul kararında, kira bedeli adı altında alınması kararlaştırılan ve gerçekte kira bedeli olmayıp, kendilerine konut tahsis edilen üyelerle henüz bu tahsisin yapılamadığı üyeler arasındaki eşitsizliği giderme amacına yönelik olduğu açıkça anlaşılan bedel miktarının bilirkişi vasıtasıyla tespit edileceğinin belirtilmesiyle yetinildiği ve bunun mutlak surette yönetim kurulunca özel olarak bu konuda yaptırılacak bir bilirkişi incelemesiyle saptanacağının hüküm altına alınmamış olmasına; Yönetim Kurulu kararında göz önüne alınan, başka bir dava dosyasına sunulmuş bilirkişi raporunun dönem, içerik ve hesaplanan miktar itibariyle somut duruma uygun nitelik taşımasına ve nihayet, Yönetim Kurulunun bu yolla belirlediği bedel tutarının yeniden Genel Kurul onayına sunulacağı yönünde alınmış bir kararın da mevcut bulunmamasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekeceği-