Hakimin, müphem gördüğü iddia ve sebepler hakkında taraflardan açıklama isteyebileceği gibi, davanın her aşamasında, iddia ve savunmanın sınırları içinde kalmak kaydıyla, tarafları dinleyebileceği ve gerekli delilleri sunmasını taraflardan isteyebileceği-
«Faiz», «icra tazminatı» ve «giderler»in görevin tesbitinde hesaba katılmayacağı (Ancak «gecikme zammı», faiz niteliğinde bulunmadığından takibe konu edilen asıl alacak ve gecikme zammının toplamına göre davada görevli mahkemenin saptanması gerekeceği)–
11.07.1999 tarihli Genel Kurul kararında, kira bedeli adı altında alınması kararlaştırılan ve gerçekte kira bedeli olmayıp, kendilerine konut tahsis edilen üyelerle henüz bu tahsisin yapılamadığı üyeler arasındaki eşitsizliği giderme amacına yönelik olduğu açıkça anlaşılan bedel miktarının bilirkişi vasıtasıyla tespit edileceğinin belirtilmesiyle yetinildiği ve bunun mutlak surette yönetim kurulunca özel olarak bu konuda yaptırılacak bir bilirkişi incelemesiyle saptanacağının hüküm altına alınmamış olmasına; Yönetim Kurulu kararında göz önüne alınan, başka bir dava dosyasına sunulmuş bilirkişi raporunun dönem, içerik ve hesaplanan miktar itibariyle somut duruma uygun nitelik taşımasına ve nihayet, Yönetim Kurulunun bu yolla belirlediği bedel tutarının yeniden Genel Kurul onayına sunulacağı yönünde alınmış bir kararın da mevcut bulunmamasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekeceği-
Takip tarihinden önceki dönem için «işlemiş faiz» talep edilebilmesi için, borçlunun -BK. 101’e (şimdi; TBK. mad. 117) göre- temerrüde düşürülmesi gerekeceği, aksi taktirde alacaklının takip tarihinden itibaren gecikme (temerrüt faizi) isteyebileceği–
Borçlunun açtığı ve birlikte görülen davalardan birisinin menfi tespit davası olduğu, kural olarak ; menfi tespit davası açılması ile zamanaşımının kesilmeyeceği, zira, zamanaşımının kesilmesi alacaklı lehine getirilmiş bir müessese olup , ancak alacaklının yok olduğu iddia edilen alacağın varlığını cevap olarak ileri sürmesi ile kesileceği ve mahkemece verilecek tespit hükmü ile bu savunma gibi alacağın varlığı kabul edilirse, bu halde borç daha kısa zamanaşımına tabi olsa bile yeni işlemeye başlayacak olan zamanaşımı süresinin daima on sene olması gerekeceği-
Garanti sözleşmesinde kefalette olduğu gibi limit gösterme zorunluluğu bulunmamakta ise de, belirsizliğin garantisi olamayacağından, sözleşme düzenlenirken garanti eden kişinin, garanti ettiği edimin ne olduğunu bilmesi ya da bilebilecek durumda olması gerektiği, aksi halde sorumluluğunun bulunmayacağı–