Davalı davacı şirket hakkında ihaleye fesat karıştırmaktan ceza davasının halen sürdüğünü belirtmiş olup, anılan ceza davasının sonucunda verilecek karar, eldeki davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğundan ceza davasının bekletici mesele yapılması gerekeceği-
Uyuşmazlık; taraflar arasındaki muhasebe programı ve hizmet alım-satımından kaynaklanmaktadır. Davalının söz konusu hizmeti, ticari ya da mesleki bir gaye için aldığı gözetildiğinde; davaya genel mahkemelerde bakılması gerekeceği-
Bir hüküm ve kararı ancak davanın tarafları temyiz edebilir. Taraflar dışındaki üçüncü kişiler, temyiz yoluna başvuramaz. Dava dışı avukat bu dosyada taraf olmadığı gibi, mahkemeye sunduğu dilekçesi ile “davalı vekilliğinden çekildiğini” belirtmesi gerçekliği karşısında, adı geçen avukat tekrar dosyaya vekâlet de koymadığına göre, temyiz dilekçesinin reddi gerekeceği-
Mahkemece “davacı ile dava dışı kişi arasında yapılan kredi kartı üyelik sözleşmesine dayalı olarak davalıya ek kredi kartı verildiği, TBK. nun 583. maddesi gereğince kefalet miktarı belirlenmediğinden davalının kefaletinin oluşmadığı, ek kart kullanmayan davalının asıl kart hamili dava dışı kişinin borcundan sorumlu tutulamayacağı” gerekçesi ile verilen kararında yasaya aykırı yön bulunmayacağı-
Yanlar arasında mevcut teamülden söz edebilmek için, vade farkı faturalarının akdi ilişki içinde düzenlenip, uyuşmazlık konusu edilmeden ödenmesi gerektiği, bu nedenle itiraz edilip davalı tarafından ticari deftere kayıt edilmeyen ve akdi ilişkinin sona ermesinden sonra düzenlenen vade farkı faturasının, “yanlar arasında vade farkı ödeneceğine ilişkin ticari teamülün bulunduğunu” göstermeyeceği-
Kefilin sorumluluğu yönünden, kefilin yararına oluşan usuli kazanılmış hakkın nihai kararda göz önüne alınması gerekeceği-
TBK.nun 74. maddesi uyarınca ceza mahkemesinin “delil yetersizliği”ne dayalı olarak verdiği beraat kararının hukuk hâkimini bağlamayacağı-
İcra mahkemesinde itirazın kaldırılması için dava açan ancak davası reddedilen alacaklının, süresi içinde “itirazın iptali” davası açabileceği-
%20 inkar tazminatına, asıl alacağın itiraz edilen kısmı üzerinden hükmedilmesi gerekeceği-
Davaya konu uyuşmazlık kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, haksız eylem niteliğini taşıdığı açıktır. Davalının davaya konu eyleminin, 4077 sayılı Yasanın 2. maddesi anlamında ‘’tüketici işlemi’’ ve 3/h maddesi kapsamında ‘’hukuki işlem’’ olarak kabul edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Şu durumda 4077 sayılı Yasadan kaynaklanan bir uyuşmazlık ve buna bağlı olarak da tüketici mahkemesinin görevi söz konusu değildir. Mahkemece, BK.’ nun 41.vd. maddelerinin hükümleri gereğince işin esasının çözümlenmesi gerekir. Y.siz ve yanılgılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-