Çeke dayalı ilamsız icra takibi yapılmış olup, çekte yazılı alacak likit olduğundan, davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece, “dava konusu kambiyo yitirmiş çekte davacının lehtar, davalının ise keşideci olduğu, çekin zamanaşımına uğraması halinde kambiyo hukukundan doğan hakların yitirileceği ve arada temel ilişki varsa böyle bir çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabileceği ve alacağın tanık dahil her türlü delille ispatlanabileceği, arada temel ilişki yoksa TTK.’ nun 644. maddesinde düzenlenmiş olan sebepsiz zenginleşme hükmüne dayanılarak alacağın talep edilebileceği, TTK 644. maddesinden ciro yoluyla çeki eline geçirmiş hamilin istifade edebileceği, keşideci ve lehtar arasında temel ilişki bulunduğundan bunlar arasında TTK 644.maddesinin uygulanamayacağı, davacı lehtarın tanık bildirmeyeceğini beyan ettiği, yemin deliline de dayanmadığı” gerekçesiyle “davanın reddine” karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Mahkemece, “abonenin tüketilen elektrik enerjisi bedelinden sorumlu olduğu ancak davacı şirketin de faturaların ödenmemesine rağmen elektriği kesmeyerek zararın artmasına sebebiyet verdiği ve %25 kusurlu bulunduğu” gerekçesi ile “davanın kısmen kabulü” doğrultusundaki kararında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Mahkemece, “davacı taraf her ne kadar alacağını temin için davalı tarafça verilen çeklerin ödenmediğini iddia etmişse de, çeklerin borcun ödenmesi için verildiği ve tekrar davalıya iade edildiği belirtildiğinden, davalı tarafından borcun ödenmesi amacıyla verilen çekin iadesinin ödemenin karinesi olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda borcun tümüyle ödendiği sonucuna varıldığı, davalının tazminat isteminin koşullarının bulunmadığı” gerekçesiyle “davanın ve davalının tazminat isteminin reddi” doğrultusundaki kararda yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
İİK.’nun 67. Maddesinde; alacağın aslı ve fer’ileri bakımından, icra inkar tazminatı isteyebilmek için bir ayrım yapılmamış olduğundan, mahkemece davalının itirazının haksızlığı belirlenen takip konusu temerrüt faizi miktarı üzerinden icra inkar tazminatı isteminin kabulü gerekirken, “faiz alacağının likit olmadığı” gerekçe gösterilerek, bu yöndeki istemin reddine karar verilemeyeceği-
Mahkemece bilirkişi raporu ile bu rapora ilişkin ek rapor ve yine başka bir bilirkişi raporu alınmıştır. Anılan raporların açıklama bölümlerinde birbiri ile çelişen ifadeler bulunduğu gibi hükme esas alınan ve hesaplama yapılan raporda, davacı alacağının hesaplanmasına ilişkin işlemin nasıl yapıldığı da anlaşılamamaktadır. Bir başka deyişle anılan rapor Yargıtay denetimine elverişli değildir. Hal böyle olunca mahkemece, talep ve dava konusu yapılan faturalar dosya içerisine celp edilip konusunda uzman bilirkişi kurulundan Yargıtay denetimine elverişli açıklama ve hesaplamayı içeren yeni bir rapor alınıp varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir-
Takip konusu alacak kiralananın hor kullanılması nedeniyle zararın tazminine ilişkin olup bu haliyle likit olmadığından, icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekeceği-