Davalı işvereninin elinde bulunan giysiler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırarak, giysilerin ayıplı olup olmadığını tespit etmek, ayıplı ise bunun niteliğini bilirkişiye tespit ettirmek, ayıp bulunmakta ise 6098 sayılı TBK’nun 475. maddesi gereğince davalının hangi seçenekten yararlanabileceğinin bilirkişiye inceletilmesinin gerekeceği-
Takip dayanağı ilamın, müstakilen açılan istirdat davasına ilişkin olup HUMK.nun 443. (HMK.nun 367/2.) maddesinde yer almadığından kesinleşmeden takip konusu yapılabilecek nitelikte olduğu, dayanak ilamın incelenmesinde, davanın, menfi tespit davası olarak açılıp daha sonra istirdata dönüşmesinin de söz konusu olmadığı, o halde İİK.nun 72. maddesine göre de kesinleşmenin aranmayacağı-
Mahkemece, tüm genel kurul tutanakları incelenerek, aidat miktarları ile gecikme halinde belirlenen gecikme faizi borcunun derdest dosyalara uygulanacağını belirten 6101 S.K'nun 7. maddesi atfıyla 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı TBK'nun 120 maddesine uygun düşüp düşmediğini denetleyen bilirkişiden gerekçeli, açıklamalı ve denetime elverişli ek rapor alınarak oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekeceği-
Kefalet sözleşmesinde kefilin sorumlu olduğu miktar gösterilmemiş olsa bile, sözleşme kapsamından kefilin sorumlu olacağı azami miktarın anlaşılması halinde, kefaletin geçerli olacağı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Zamanaşımına uğrayan çek temel ilişki yönünden yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup, çeki elinde bulunduran hamilin kendi cirantasına karşı temel ilişkiye dayanarak çek bedelini talep edebileceği ve bu durumda çek hamilinin temel ilişki nedeni ile alacaklı olduğunu tanık dâhil her türlü delil ile ispat edebileceği- Davacı hamil temel ilişki yönünden tanık deliline dayanmış ise de dinlenen tanıkların beyanları temel ilişkinin varlığını ortaya koyacak nitelikte olmadığından, mahkemece bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Ödenmeyen aidat borcunun tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada, kooperatif yönetim kuruluna bu protokolü imza için genel kurulca yetki verilip verilmediği, protokol uyarınca tarafların yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, projede öngörülen işlerin yapılıp yapılmadığı ve davalının protokolün 4.maddesinde kabul edilen ödeme yükümlülüklerine uyup uymadığı konularında bilirkişiden ek rapor alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
İİK’ nun 147. maddesine göre taşınır rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takipte ödeme emrine itiraz halinde aynı Kanunun 62. maddesinden 72. maddeye kadar olan hükümleri uygulanır. İİK’ nun 68. maddesinin 1. fıkrasına göre itirazın tebliğinden itibaren 6 ay içinde “itirazın kaldırılmasını” istemeyen alacaklının, yeniden ilamsız takip yapamayacağı-
Davalı, davacı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan kredi sözleşmesinin müteselsil kefilidir. Kefil, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumludur. Davalı, kefalet limiti ile sorumlu tutulmuşsa da “davacı bankaya borcu bulunmadığını” savunduğuna göre, davacı bankanın takip tarihi itibarıyla alacağının kefilin sorumluluğuna ilişkin ilke doğrultusunda ve davalının 14.07.2009 tarihli sözleşmede kefil sıfatıyla imzası bulunmadığı gözetilerek, Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde asıl borcun oluşumu, davalı kefilin sorumlu olduğu miktarın saptanması ile ilgili olarak yeni bir rapor alınması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-