HMK'nun 222/5. maddesi uyarınca bir taraf, münhasıran diğer tarafın ticari defterlerindeki kaydı kabul edeceğini bildirerek onun defterlerini ibraz etmesini isterse, karşı taraf da ticari defterlerini mahkemeye ibrazdan kaçınırsa, ticari defterlerin ibrazını talep eden tarafın iddiasını ispat etmiş sayılacağı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Zamanaşımına uğrayan bono temel ilişki yönünden “delil başlangıcı” niteliğindedir. Bu durumda zamanaşımına uğrayan bonoya dayanarak alacak talep eden kişi, temel ilişkinin varlığını ve bu ilişki nedeniyle alacaklı olduğunu ispat etmelidir. Davacı, dava dilekçesinde “alacaklı olduğunu” ileri sürmüşse de, temel ilişkiyi açıklamamıştır. Bu durumda mahkemece,6100 sayılı HMK’ nun 31. maddesi uyarınca temel ilişki açıklattırıldıktan sonra, tarafların temel ilişki nedeniyle gösterdiği deliller değerlendirilip, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Kural olarak keşideci ile lehtar arasındaki hukuki ilişkiden doğan şahsi def’iler ciro yolu ile senede hamil olan iyi niyetli 3. kişilere karşı ileri sürülemez ise de, dava konusu olayda davacı, senet lehtarının oğlu olup, babası ile davalı arasındaki harici oto satış sözleşmesini ve geçersiz olan bu sözleşme nedeniyle senetlerin iadesi gerektiğini bilebilecek durumda bulunduğundan, iyi niyetli hamil olduğunun kabul edilemeyeceği-
Davalı bankanın ödeme yükümlülüğünün doğması için, çek asıllarının davacı yanca bankaya ibrazı gerekmektedir. Davacının bu usulü yerine getirmediği, ödeme yapılması için davalı bankaya sözlü başvurunun yeterli olmadığı, başvurunun yazılı olarak ispatlanması durumunda bankanın ödeme yükümlülüğünün doğacağı, davacının çek asıllarını davalı muhatap bankaya teslim etmeyerek doğrudan icra takibi başlatmasının doğru olmadığı-
Davalının, dava dışı şirket ile davacı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde kefil olarak imzasının bulunduğu ve kefalet limitinin belirlendiği görülmüştür. Bu durumda davalının, müteselsil kefili olduğu sözleşmedeki kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarıyla sorumlu olacağı-
Alacağın dayanağı senetlerin, zamanaşımına uğrayan alacak bakımından “delil başlangıcı” niteliğinde olduğu, hal böyle olunca; ispat yükünün davacıda olup keşideci ile ararlındaki temel ilişkiyi tanık dâhil her türlü delille ispatlaması gerektiği; dosyada dinlenen davacı tanıklarının beyanları taraflar arasındaki temel ilişkiyi ispat etmeye yeterli değildir. Öte yandan zamanaşımına uğramış senet ile ilgili temerrüt faizi istenebilmesi için, borçlunun ihtaren temerrüde düşürülmesi gerekmekte olup, dosyada buna ilişkin bir belge bulunmadığı halde, senetlerin vade tarihinden itibaren işlemiş temerrüt faizine de hükmedilmesinin bozmayı gerektireceği-
İtirazın iptali davasının amacının itiraz üzerine duran ilamsız icra takibinin devamını sağlamak olduğu, böylece itirazın iptali davasının konusunu, icra takibinde yer alan taleplerin oluşturabileceği, icra takibine konu edilmeyen bir talep hakkında itirazın iptali davası açılamayacağı, somut olayda dava konusu edilen %15 cezai şart takibe konu edilmediği halde mahkemece bu talep yönünden alacak hükmü kurulmasının bozmayı gerektireceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Davalı işvereninin elinde bulunan giysiler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırarak, giysilerin ayıplı olup olmadığını tespit etmek, ayıplı ise bunun niteliğini bilirkişiye tespit ettirmek, ayıp bulunmakta ise 6098 sayılı TBK’nun 475. maddesi gereğince davalının hangi seçenekten yararlanabileceğinin bilirkişiye inceletilmesinin gerekeceği-