Davalı defterlerinde kayıtlı olmayan faturalar yönünden ispat yükü davacıda olup, faturalara konu malların davalıya satılıp teslim edildiğini davacının yazılı delille ispat yükü altında olduğu-
Davacı yanca takibe konu edilen cari hesap alacağının dayanağını oluşturan faturalar içeriğindeki malların davalıya teslim edildiğine yönelik iddianın, davalı tarafın defterine kaydetmediği ancak aynı şahsın teslim alan olarak yer aldığı davaya konu beş fatura içeriğindeki malların da davacı yanca davalıya satılarak teslim olunduğunun kanıtlanmış bulunduğu-
Davaya esas icra takibi kredi alacağına dayanmakta olup İİK'nın 67/2. maddesi gereğince likit (bilinebilir) olduğu- Hesabın katı ihtarnamesinden davalı-kefile kat ihtarının tebliğ edilemeyip iade edildiği anlaşılmakla, ihtarnamenin tebliğ edilmemiş olması durumunda temerrüdün takiple gerçekleşeceği-
Davacı vekilinin; müvekkilinin kur farkı alacağının tahsili için başlattığı icra takibinde, faturalarla ilgili olarak hiçbir alacağı kalmadığını bildirmiş olmasına göre bu faturalara ilişkin olarak kur farkı talep edemeyeceği-
İtirazın iptali davasında, dava, banka tarafından açıldığına göre anılan yasa hükmü karşısında genel mahkemelerin görevli olduğu-
Zamanaşımına uğramış bono nedeniyle kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir ise de arada temel ilişki bulunması halinde alacaklının bu nitelikteki bir senede yazılı delil başlangıcı olarak dayanıp alacağını her türlü delille kanıtlamasının mümkün olduğu-
Dava konusu takip faturaya dayandığından İİK'nın 67/2. maddesi anlamında likit olup, bu durumda davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Bir davanın itirazın iptâli davası olarak nitelendirilebilmesi ve davaya itirazın iptali davası olarak devam edilebilmesi için, borçlu davalı (gerçek temsilci) hakkında geçerli bir icra takibinin bulunması gerektiği- Temsilcide yanılma sonucu icra takibi tüzel kişiliği bulunan gerçek temsilciye karşı değil de, gerçek temsilcinin tüzel kişiliği bulunmayan birimine karşı yapılmışsa, ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığından açılan dava “itirazın iptâli davası” olarak nitelendirilemeyeceği ve davaya itirazın iptâli davası olarak bakılamayacağı-
Banka Kredi Kartı Sözleşmesi’nden kaynaklanan alacak likit olduğundan İİK.nun 67/2. maddesi uyarınca davacı lehine hükmedilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Davacının davalıya mal satıp teslim ettiğini yazılı delillerle kanıtlaması gerekeceği-