İtirazın iptali davasında, davalıya 6100 sayılı HMK’nun 225 ve devamı maddeleri uyarınca taşınmaz bedeli konusunda yemin teklif etmesi için süre verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davasında, davalının ikamet ettiği Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesi' ne talimat yazılarak isticvap davetiyesi çıkartılıp isticvabının yapılması ve davalının 2009 ve 2010 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları incelenip bilirkişiden rapor alınması gerekeceği-
TBK. mad. 88. ve 120'de yer alan sınırlamaların ticari kredilerde uygulanmayacağı- İtirazın iptali davasının görülebilmesi icra takibine süresinde itiraz edilmiş olması gerektiği-
Dava konusu çekici ve yarı romörk satışına ilişkin noter satış sözleşmelerinde; davacı satıcının satım bedelini tamamen aldığını açıkça beyan ettiği görülmekte olup, bu durumda mahkemece anılan noter satış sözleşmelerindeki davacının bu beyanı üzerinde durulması gerekeceği-
Davalının düzenlediği faturalarda mal bedelinin USD cinsinden gösterildiği gibi, davacının da çek ve banka havalesiyle yaptığı ödemeleri USD cinsinden, POS ödemelerini ise TL cinsinden yaptığının her iki tarafın defter kayıtları ile sabit olduğu, buna göre taraflar arasındaki alışverişten kaynaklanan ödemelerin USD cinsinden yapılması gerektiğinin tarafların uygulaması ile sabit olduğu, davacı defterlerinin kapanış tasdikinin yaptırılmadığı, davalı tarafın ise 2007 yılı hariç yevmiye defterlerinin kapanış tasdikinin yaptırıldığı, bu durumda davalı tarafın 2008 ve 2009 yılı yevmiye defterindeki kayıtların lehine delil olacağı, davalı kayıtlarına göre davalıya fazla ödeme yapılmadığı gibi, davacının davalıya ödenmemiş borcunun bulunduğu, davacının bunun aksini yasal delillerle çürütemediği-
Davacının, fatura alacağına dayalı olarak yaptığı icra takibinde, davalının sunmuş olduğu tahsilat makbuzlarındaki imzaların, taraflar arasındaki daha önceki alışverişlerde düzenlenen ve itiraza uğramayan tahsilat makbuzlarındakilerle aynı imzayı içermesi ve ayrıca birtakım faturalar üzerinde açıkça iptal kaydı yazılı olmasına göre, davacının takibinde haksız ve kötüniyetli kabul edilmesi gerekeceği-
Takip konusu ilave kira parası ile temizleme bedelinden ödenmesi gereken miktarlar yapılan yargılama sonunda belirlendiğine göre alacağın belli olduğundan söz edilemeyeceği ve takip konusu alacak değerlendirildiğinde, kabul edilen miktar üzerinden icra tazminatına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacı tarafın keşide ettiği çek bedelini ödemiş olması, olan borcun ödemesini göstereceği-
Kefil, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğundan mahkemece somut olayda davalı kefilin takipte temerrüde düştüğü gözetilerek taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve kefilin sorumluluğuna ilişkin ilkelerde dikkate alınmak suretiyle konusunda uzman bir bilirkişiye banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak takip tarihi itibariyle davalı kefilin sorumlu olduğu borç miktarının saptanması yönünden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Kira parasının tahsiline yönelik yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-