Kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye istemi-
Davacı bankanın davalı tarafından yapılan ödemelerden sonra kullanılan krediden bakiye alacağı olduğunu, davalıların ise borcun ödenmesi nedeniyle ipoteklerin fekkedildiğini iddia ettiği, mahkemece öncelikle, yapılan ödemeler sonucu davacı bankanın bakiye alacağı kalıp kalmadığının banka kayıtları üzerinde konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınıp saptanmasının gerektiği-
Söz konusu çek davalı borçlu elinde bulunduğuna göre ödemenin varlığına karine teşkil edeceği-
Mahkemece, söz konusu talimatlardaki davalıya ait imzalara karşı çıkılmış olduğundan bu imzaların davalıya ait olup olmadığı üzerinde yeterince durulup, buna ilişkin başlatılan soruşturma olduğuna ilişkin iddia da dikkate alınması, ayrıca ihbar olunan şirketin tüm ticari defter ve kayıtları, konusunda uzman 3 kişilik bilirkişiye incelemeye tabi tutturularak, davacının bu şirketten talimat tarihleri de dikkate alınarak alacaklı olup olmadığı saptanarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının başlattığı icra takibinin tarihi 10/06/2010 olup, 6352 sayılı Kanun'un 38. maddesi ile İİK'na eklenen geçici 10. maddesi uyarınca davacı lehine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesinin anılan yasa hükmüne aykırı olduğu-
Ceza mahkemesince saptanan maddi olgular, hukuk hakimini bağlayacağından, itirazın iptali davasına bakan mahkemece ceza mahkemesi kararının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması gerektiği-
Mahkemece, davacı yanın, davalının cirosu bulunmayan çeke dayalı olarak, davalının borçlu olmadığını bilebilecek durumda olmasına rağmen anılan çeke dayalı olarak da takip başlatmasında kötüniyetli olduğu gözetilerek reddedilen kısım yönünden davalı lehine İİK 67. madde hükmü uyarınca kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı takibinde haksız ise de akaryakıt alım faturalarına dayalı ilamsız icra takibinin İİK'nın 67/2. maddesi anlamında kötü niyetli olarak yapıldığı kanıtlanamadığından davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi gerekeceği-
İtirazın iptali davasının ödeme emrine yönelik itirazın hükümden düşürülmesini amaçlayan ve maddi hukuk hükümleri çerçevesinde yargılama yapılarak karar verilen davalardan olduğu, yargılama sırasında davalılar icra takibine itirazlarından vazgeçtiklerinden, mahkemece, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davası açılabilmesi için genel haciz yoluyla başlatılan icra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı itirazda bulunulmuş olması gerekli olup, bu hususun dava şartı olduğu, süresinde yapılmış bir itiraz olmaksızın itirazın iptali davası açılmasında alacaklının hukuki yararının olmadığı-