İşçinin prime hak kazanması için prim ödenmesi için gerekli dönemin sonuna kadar çalışması gerekmeyeceği, işyerinde çalışılan süreyle sınırlı olarak prim isteyebileceği- Toplu iş sözleşmesi veya bireysel sözleşme olmadan da fiili uygulamayla verilen primin "iş şartı" niteliğinde olup, işveren tarafından tek taraflı olarak kaldırılamayacağı veya azaltılamayacağı- İşe iade davasının sonucu olan dört aylık ücret ve haklara primin de dahil olduğu- Prim alacağına en yüksek mevduat faizi uygulanacağı- Devamlılık arz eden prim ödemesinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınacağı, prim alacağının zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu-
İ.İ.K. 67. maddesinde değişiklik yapan 6352 sayılı Yasanın değişikliğe ilişkin maddesi Resmi Gazetede yayımlandığı 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe girdiği ve İİK.'nun 67/2.maddesindeki düzenleme emredici olup, kamu düzenini ilgilendirdiğinden yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal etkisini göstereceği ve tamamlanmamış tüm hukuki durumlara uygulanması gerekeceği-
Davalı savunmasının dayanağı olan çekler ile yapılan ödemelerin davacı şirkete yapılan ödemeler olarak kabulünü gerektirir yeterli delil bulunmadığı halde mahkemece somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Taraflar arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesinde, cezai faizin uygulanması için gerekli olan oranın sözleşmede yazılı olmadığı, bu durumda davalı bankanın cezai faiz talep edemeyeceği mahkemenin de kabulünde ise de; bankanın "ana para borcu ile o tarihe kadar işlemiş faiz, kkdf, BSMV, gider vergisi, talep etme hakkının bulunduğu bu yönde bilirkişi raporunda bir inceleme yapılmadığı anlaşıldığından, eksik inceleme ile düzenlenen yetersiz ve denetime elverişli olmayan rapora göre karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacının alacağını temlik etmesi üzerine, dava dışı banka tarafından açılan tasarrufun iptali davasının kabulü ile, bu temlik işleminin iptaline karar verilmesi ve bu kapsamda, davacının davalıdan alacaklı olduğu subuta ermiş ise de, davalı taraf dava dışı bankaya ödeme yaptığından "takas mahsup şartlarının" oluştuğu, dolayısıyla itirazın iptali davasının yerinde görülmediği, davacının kötüniyetli olduğunu kabulü gerektirir yeterli delil bulunmadığından, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin ise isabetsiz olduğu-
İcra takibinin dayanağı faturanın davalı defterinde kayıtlı olmadığı, davacı yanın alacağının dayanağı faturaya konu malı davalıya teslim ettiğini usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekeceği-
Faturalardan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde, davalının akdi ilişkiyi inkar etmediği anlaşıldığından, davacı alacaklının işletme merkezinin bulunduğu yer icra dairelerinde takip yapılabileceği-
İtirazın iptali davasının özellikleri itibariyle takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğu; takip tarihi itibariyle alacak miktarının tespiti ile sonra yapılan ödemelerin infazda dikkate alınacağının gözetilmesi gerektiği-
Cevap dilekçesi ekinde sunulan ve davacı yanca da itiraz konusu yapılmayan yazıda, belirtilen tarih itibariyle davalının borcunun kalmadığının anlaşıldığı, mahkemece 09.12.2011 tarihinden sonraki döneme ait davacı alacağının bulunup bulunmadığı konusunda taraf delilleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-