Davacının takipten önce ödenen toplam 12.800 TL'yi de içerecek şekilde icra takibine girişmesinde haksız ve kötüniyetli olduğu gözetilmeden aksi düşünce ile davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddinde isabet olmadığı-
Mahkemece, açılıp görülmekte olan davada davacı yanın alacağının vade farkına dayandığına ilişkin beyanına davalı vekilinin karşı çıktığı, alınan bilirkişi raporunda takipte dayanak gösterilmeyen hususların incelenmiş olduğu, keza davacı vekilinin delil olarak dayandığı vade farkına ilişkin faturalarının takibe konulan cari hesap ekstresinde bulunmadığı gibi davacı defterlerinde de kayıtlı olmadığı hususları gözden kaçırılarak yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile kiralananın tahliyesi istemi-
İtirazın iptali davasının icra dosyasına itirazları bulunmayan davalılar aleyhine açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, hal böyle olunca hukuki yarar yokluğundan red kararı verilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 70.000-TL'lik çek dışındaki ödemelerin icra takip tarihinden önce ödendiği kabul edilmiş olmasına rağmen, dava konusu olan 200.511,98-TL'den dava tarihinden sonra ödenen 70.000-TL mahsup edildiğinde bakiye 130.511,98-TL üzerinden takip yapılmasında davacının kötüniyetli olduğu, bu nedenle anılan miktar üzerinden davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Birleşen dava davalısı yararına reddedilen miktar üzerinden vekalet ücreti takdiri gerekirken fazla vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-           
Davadan asıl borçlu yönünden feragat edildiğinde, talep kefiller yönünden de hüküm ihtiva edeceği-
Kefilin kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu gözetilerek konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak denetime elverişli rapor alınıp uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Faizin, asıl alacağın bir bölümü olmayıp, asıl alacağa bağlı fer’i nitelikte bir hak olduğu- BK. 113 uyarınca, asıl alacak sona erince fer’i hakların da sona ermiş sayılacağı- Faizin, asıl alacağa bağlı olmasına rağmen, asıl alacaktan ayrı olarak dava veya takip konusu edilebileceği- Asıl alacak için açılan davada faize ilişkin hakkın saklı tutulmamış olmasının, daha sonra faiz için ayrı bir dava açılmasına engel teşkil etmeyeceği, ancak, faiz isteğinin ayrı bir davaya konu yapılması halinde, dava tarihi itibariyle asıl alacağın ödenmemiş olması, ödenmiş ise ihtirazi kayıt konulması şart olup aksi halde faiz alacağının da sona ermiş sayılacağı-
Mahkemece davalı vekilinin savunmaları üzerinde durulup, bilirkişi raporuna yönelik itirazları da değerlendirilerek ek rapor ya da bilirkişi raporu alınıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-