HMK. mad. 222/5 gereği, taraflardan biri tacir olmasa da, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtlarını kabul ettiğini belirtir, ancak karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden tarafın iddiasını ispat etmiş sayılacağı- Davalılar vekili de, delil listesinde delil olarak davacı kiracı şirketin ticari defterlerine dayanmış, davacı vekili ise, bu defterleri ibraz etmediği gibi, yargılama sırasında "tediye makbuzunun kayıtlarda yer almadığını" ikrar etmiş olup icra takibi sırasında ve davada, varlığı ve geçerliliği itiraza uğrayan 85.000 Dolar gibi yüksek bedelli güvence parasının ödendiğine ilişkin tediye makbuzunun gelir ve giderlerini ticari defterlerinde göstermek zorunda olan davacı kiracı şirketin kayıtlarında bulunmamasının düşünülemeyeceği-. Var olan duruma göre, davacı kiracı takip konusu yaptığı güvence parasını ödediğini kanıtlayamadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesine gerektiği-
İcra inkâr tazminatının belirlenmesi ile ilgili hükmün asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekirken, tüm alacak üzerinden hesaplanmasının isabetsiz olduğu-
Davacı alacaklının ödenmeyen kira bedelleri ile birlikte yapılan kira sözleşmesine göre aylık %15 temerrüt faizi talep ettiği, taraflar tacir bile olsa, kira sözleşmesine ilişkin hükümlerin TBK'da düzenlendiğinden bahisle mahkemece, TBK'nun 120/2. maddesi gereğince getirilen faiz sınırlaması dikkate alınarak karar verileceği-
İtirazın iptali ve tahliye istemi-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye istemi-
Mahkemece davalının takip tarihi itibarıyla yalnızca 2013 Mart ayı kirasından sorumlu olduğu, öncesine ait kiraların ödenmiş olduğu gerekçesiyle sadece 2013 mart ayı kira bedeli olarak 850 TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş ise de, Sözleşmenin 1.3 maddesinde kira bedelinin her ayın 5. günü mesai bitimine kadar ödeneceği kararlaştırılmış olmakla takip tarihi itibarıyla 2013 Nisan ayı kira bedelinin de muaccel hale geldiği, kiracının davaya konu taşınmazı tahliye ettiğini savunmadığı, bu durumda davalı kiracının 2013 Nisan ayı kira bedelinden de sorumlu tutularak alacak hesaplanmasının gerekeceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemi-
İtirazın iptali davasının itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren bir sene içerisinde açılmasının gerekeceği, her ne kadar Kadıköy 7. İcra Müdürlüğünün 2010/12274 sayılı dosyası içerisinde borçlunun itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğine ilişkin belgeye rastlanmamış ise de, davacı alacaklı tarafından 01/07/2010 tarihinde icra hukuk mahkemesine açılan dava ile itirazın kaldırılması istenmiş olup artık itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediğinden söz edilemeyeceği, bu sebeple yasada öngörülen hak düşürücü sürenin başlangıç tarihinin icra hukuk mahkemesine itirazın kaldırılması davasının açıldığı tarih olan 01/07/2010 tarihi olarak kabul edilmesinin gerekeceği-
Davalının dayandığı kira sözleşmesinin kira bedelini belirlemenin dışında başka bir nedenle düzenlendiği ve muvazaalı olduğu, uyuşmazlığın tarafların gerçek iradesine uygun olarak düzenlenen kira sözleşmesi uyarınca çözümlenmesi gerekeceği-
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında davanın tarafları dışında üçüncü bir şahsın isticvabının mümkün olup olmadığına ilişkin olup, hakimin davayı aydınlatma ödevine ilişkin 31'inci maddede, hakimin, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz ya da çelişkili gördüğü konular hakkında taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği, kanıt gösterilmesini isteyebileceği-