Davalıya teslim etmiş olduğu incirlerin bedelinin ödenmediğini, başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına-
Yapılan icra takibi nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti istemi-
Dava dosyasının incelenmesinden davanın 20.838,20 TL üzerinden açıldığı, davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde ayrıca bu yönde açıklamada bulunduğu, Mahkemece bu yön gözetilmeden tüm alacak üzerinden (dava konusu yapılmayan kısım da dahil olmak üzere) değerlendirme yapılarak hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacağa ilişkin ilamın, kesinleşmeden infaz edilebileceği- İlamın hüküm kısmının aynen infaz edilmesi gerektiği, "dar yetkili" icra mahkemesinin yorum, tahmin ve takdir yoluyla hüküm kısmını değiştiremeyeceği- İcra müdürünün de, itirazın iptaline ilişkin ilamın hüküm fıkrası ile bağlı olup, mahkeme kararını yorumlayarak işlem yapamayacağı- İtirazın iptaline ilişkin ilamın hüküm kısmında "5.384,83 TL üzeri"nden takibin devamına karar verildiğine ve hükümde açıkça, bu alacağın bir kısmının "asıl alacak", bir kısmının da "işlemiş faiz olduğu" belirtilmediğine göre, 5.384,83 TL'nin tamamının asıl alacak olarak kabulü ile faiz hesabının buna göre yapılıp dosya alacağının belirlenmesi gerektiği-
Zaman aşımına uğramış çeklerin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu ve bu çeklere dayalı olarak temel borç ilişkisinin ispat yükünün lehtar olan davacı alacaklıda olacağı-Davacının sunmuş olduğu fatura ile temel borç ilişkisini ispat ettiği, zaman aşımına uğramış çeklerden dolayı davalı temerrüte düşürülmediğinden, takip öncesi dönem için faiz talebinin yerinde olmadığı-
Taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemi-
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Kanun'da düzenlenmiş olmasının tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmeyeceği- Davacı avukatın, müvekkili olan davalıya karşı, ödenmeyen vekalet ücreti alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemiyle açtığı davada, davalı, "tüketici" kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 s. Kanun'un kapsamı dışında kaldığı ve uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu-
Taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemi-
Davacı, icra takibine vaki itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş, mahkemece, davanın kabulüne karar verildiği halde icra inkar tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verildiği- İİK. mad. 67/2 hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağın likit ve belli olması, yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi gerektiği, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olmasının yeterli olduğu- Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tesbit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü gerektiği- Takip konusu alacak değerlendirildiğinde taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre alacağın likit ve belirlenebilir nitelikte olması itibariyle davacı yararına icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği- 
“A. Karaca 3.000 miha adı 12/11/2011 para aldı A. Karaca" ibarelerinin yer aldığı bir kart vizite dayanarak alacağın tahsili için giriştiği icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline-