Davacı icra takibi yapmakta haksız olup kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı dikkate alınmaksızın reddedilen tutar üzerinden aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davalı vekilinin sunduğu protokol başlıklı belge hususunda davacı şirket yetkilisinin isticvap davetine uymaması sebebi ile tarafların dava konusunda anlaştıkları, sulh olduklarının kabul edildiği ve davacı vekilinin vekalet ücreti ile ilgili talebi müvekkili ile kendisi arasındaki ilişki olduğundan taraflar arasında yapılan protokol kapsamında vekalet ücreti takdir edilemeyeceği gerekçesiyle HMK. mad. 315 gereğince davada karar verilmesine yer olmadığı, taraflar arasındaki anlaşma dikkate alınarak taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığı, yaptıkları masrafların taraflar üzerinde bırakılması yönünde verilen kararın isabetli olduğu-
Faturanın altının faturayı tanzim eden tarafından kaşe vurularak imzalanmasının o faturanın kapalı fatura olduğuna ve fatura bedelinin ödendiğine karine teşkil edeceği ve bu durumda ödeme savunması yönünden mevcut karine karşısında alacaklının fatura bedelini tahsil etmediğini kanıtlaması gerekeceği- Fatura asıllarından faturaların altının imzalandığı ve fatura üzerine “kayıtlara işlendi” ibaresini içerir kaşe basıldığı, görünüş itibariyle faturaların kapalı fatura niteliğinde bulunduğu anlaşılmışsa da, fatura asılları üzerindeki imzaların inkar edilmesi karşısında, fatura asılları üzerindeki imzaların davacıya ait olması halinde bu faturaların kapalı fatura niteliğinde olması nedeniyle fatura bedelinin tahsil edilmediğine ilişkin ispat yükünün davacıda, imzaların davacıya ait olmaması halinde ise faturaların açık fatura olduğunun kabulüyle bedellerinin ödendiğine ilişkin ispat yükünün davalıda olacağı-
Dava ve takip konusu bonoda davalı K. lehtar, davacı ise bonoyu lehtardan ciro ile devralan hamil konumunda olduğu yani, taraflar arasında temel ilişki olduğu ve davacının dava dilekçesinde temel ilişkiye dayandığından, zamanaşımında esas alınması gereken sürenin satış akitlerine ilişkin Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği-
İddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davalının asıl alacak ve işlemiş faizin bir kısmına yapılan itirazın iptaline, fazlaya ilişkin işlemin reddine takibe bu miktarlar üzerinden devamına, takibin asıl alacağı yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, icra inkar tazminat isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
İtirazın iptali davası, icra takibi ile sıkı sıkıya bağlı olup incelemenin takip konusu faturalar kapsamında yapılması gerektiği, tüm ticari ilişkinin incelenmesi şeklinde düzenlenen raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğu-
Kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-