Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve kiralanın tahliyesi istemi-
Kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Fatura alacağına dayalı takibe yapılan itirazın iptaline ilişkin davada, mahkemece, davacı şirketin davalı Belediyeden son ödemenin yapıldığı tarihi itibariyle alacaklı olduğu, icra takibinden önce davalı-borçlu taraf temerrüde düşürülmediğinden öncesine ilişkin faiz talebinin kabul edilmediği, davacının tacir olması ve taraflar arasındaki ilişkinin ticari iş niteliğinde olması nedeni ile alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faizi uygulandığı, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı Belediyenin yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin kabul edilen miktarına takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte devamına karar verilmesinin isabetli olduğu-
Hüküm ile gerekçe arasında faiz oranı yönünden çelişki oluşması halinde hükmün bozulması gerekeceği-
Davalının, kendisine ait şirkette çalıştığı dönemde davalıya ev alması amacıyla için 5 adet 8.000,00TL bedelli çeki borç olarak verdiğini, davalının çekleri kullanarak ev aldığını, ancak borcunu geri ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlattığı takibe haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına-
Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu'nun 67.maddesinin 2. fıkrası gereğince, alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkmasının yasal koşullardan olduğu- Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul olmadığı- İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olduğu- Ayrıca alacağın likit ve belli olması da gerektiği; alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunlu olduğu- Olayda, davacı tarafından başlatılan icra takibinde talep edilen kira alacağı miktarları borçlu tarafından bilinecek durumda ve likit olduğu halde mahkemece yazılı gerekçe ile davacı alacaklının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı-
Hükmedilen vekalet ücreti hatalı ise de bu yanlışlık maddi hataya dayalı olup yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Zamanaşımına uğrayan bonoya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
HMK.10.madde uyarınca Sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabileceği- TBK. mad. 89/1 uyarınca para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği, sözleşmeye dayalı para alacağına ilişkin davada davacının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu-
İtirazının iptali istemi-