Dosya içeriğine göre reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktarın 81.210,62 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı, temyiz dilekçesinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar, ilgili Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekeceği-
Davacı ile dava dışı şirket arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davalının dava dışı şirketin davacı ile olan ticari ilişkisi kapsamında davacı yararına 200.000,00 TL bedelli üst sınır ipoteği tesis ettiği, davalının aile konutu iddiası nedeni ile ipoteğin geçersiz olduğu yönündeki iddialarının yerinde olmadığı, davalının verilen ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu yönündeki iddialarının ise yerinde olduğu, bu hususta da .............. İcra Hukuk Mahkemesince verilen kararın kesinleşmiş olduğu, yapılan bilirkişi incelemesi çerçevesinde davacının dava dışı şirketten 2.316.688,06 TL alacaklı ve bu borçtan davalının üst sınır ipoteği kapsamında 200.000,00 TL ile sınırlı olarak sorumlu olduğu-
Takibe ve davaya dayanak yapılan faturanın davalı şirket defterlerinde kayıtlı olup BA formuyla da ilgili vergi dairesine beyan edilmiş olduğunun tespit edilmiş olmasına ve söz konusu bu durumların faturaya konu malların davalıca teslim alındığına karine teşkil etmesine, faturaya konu davalıya teslim olunan işbu malların davalıdan avans niteliğinde alınan bedellere karşılık olduğunun usulüne uygun delillerle ispat edilememiş olmasına göre dosya kapsamı ve mevcut delil durumu itibariyle ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı-
Uyuşmazlık, kur farkı alacağından kaynaklı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir...
Uyuşmazlığın, davacının davalıdan USD cinsinden alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptalini istemine ilişkin olduğu-
Dosya içeriğine göre reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktarın 14.000,00 usd (dava tarihindeki değeri 41.106,80 TL) olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı, temyiz dilekçesinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar ilgili Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekeceği-
Poliçede belirtildiği şekilde sigorta tazminat alacağının tahsili talebine ilişkin bir hal söz konusu olmayıp taraflar arasında sigorta tazminatının tahsili için davacı tarafından başlatılan icra takibine konu meblağın bir kısmının, tazminat alacağı dava konusu hâline geldikten sonra bizzat icra dosya numarası belirtilmek sureti ile temlik alan kişilere devredildiği, bu durumda maddi hukuka ilişkin bir devirden söz edilemeyeceği, bu işlemin 6100 sayılı Kanun'un 125 inci maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken tipik bir “dava konusunun/müddeabihin” devrinden ibaret olduğu, bu temlikle temlik alan kişilerin sigortalı değil, davacı sıfatını kazandığı, bu nedenle temlik alan alacaklılar yönünden davanın aktif husumet ehliyetinin yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı- Dairemiz bozma ilamında, dava dışı firmanın düzenlediği proforma fatura, teslim notu ve davacının düzenlediği faturalar ile davacının ticari defterleri incelenerek, malların dava dışı firma tarafından davacıya satılarak devredilip devredilmediğinin, davacının sırf satış ilişkisini sigorta güvencesine kavuşturmak amacıyla fatura düzenleyip düzenlemediğinin açıklığa kavuşturulmasının ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin belirtildiği, mahkemece bozma ilamına uyulması üzerine yapılan bilirkişi incelemesinde davacının ticari defterleri incelenmiş ve defterlerin usulüne uygun olmadığı tespit edildiğinden, sigortalı davacının, zararın gerçekleştiğini usulüne uygun delillerle ispatlayamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki sipariş belgelerinin teklif talepleri ve teslimatlar bölümünde yer alan genel şartların 13.4 üncü maddesi taraflar arasında uyuşmazlık çıkması halinde uygulanacak yöntemi belirlediği, tahkim sözleşmesi veya şartının uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi yolundaki taraf iradesini tereddüde yol açmayacak şekilde içermesi gerektiği, tarafların ihtilafın hakemde görülmesi iradesinin kesin ve kararlı olması gerektiği, somut olayda taraflar arasındaki sipariş belgelerinde yer alan genel şartların 13.4 üncü maddesinde tahkim şartının yanı sıra davalının dilediği takdirde alıcıya karşı herhangi bir yetkili mahkemede de dava açabileceği belirtilmiş olup bu durumda kesin bir tahkim iradesinden söz edilemeyeceği, mahkemece tahkim ilk itirazının reddi ile işin esasına girerek uyuşmazlığın sonuçlandırılması gerektiğine işaret edilerek mahkeme kararının bozulması gerekeceği-
Davacı bankanın "forward" ve spot krediden kaynaklanan nakit alacağı ve 3 adet çek teminat bedelinin deposu için yapılan takibe yönelik incelemede 3 adet çek bedeline ilişkin sözleşmesel olarak davalı kefillerin sorumluluğu bulunmadığından bu davalılar yönünden 3 adet çek teminat bedelinin depo edilmesini talebinin reddi gerektiği, .............. sayılı kararın davalılardan ............... vekili tarafından temyiz edilmemesi üzerine kesinleştiğinin belirlendiği gerekçesiyle ........... yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, ............ Ltd. Şti. yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava, davacı alacaklının davalı borçludan faturalı mal satımına dayalı 2016-2017 yıllarına ait cari hesap alacağı isteminden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlatıtığı takiben ödeme emrine vaki itirazının 2017 yılına ait olduğu iddia olunan 340.240,00 TL alacak yönünden kısmen iptali istemine ilişkindir...