Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan ek fiyat farkı talebine ilişkindir...Taraflar arasındaki sözleşmenin Kanun ve Kararname Eki Esaslar'da öngörülen 01.01.2016 - 24.02.2018 tarihleri arasında kalan 11.11.2016 tarihinde imzalandığı ve sözleşmede fiyat farkı ödenmeyeceğine ilişkin hüküm olmadığı, davacı şirketin Elektrik Piyasası Kanununun 3. maddesinde tanımlanan görevli tedarik şirketlerden de olmadığı dikkate alınarak bilirkişi raporunda tespit edilen alacak miktarı üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekir
İtirazın iptali davası- Dosyanın işlemden kaldırılması- Dosyanın ikinci kez işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, dosyanın daha önce bir kez işlemden kaldırıldığı gözden kaçırılarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
İtirazın iptali- Fatura tarihi itibariyle dava konusu satış işleminin hangi oranda KDV’ye tabi tutulduğu belirlenmesi gerektiği-
Zamanaşımına uğramış senede dayanarak yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasında, taraflar arasında ticari ilişki mevcut olduğundan, davacı alacaklının kendi yerleşim yerinde de icra takibi açabileceği- Genel yetki kuralı gereğince takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Dosya kapsamına göre, dava dışı şirkete kullandırılan avans kredisinin senet karşılığı kullandırıldığı saptanmış olup, davalıların gerek bilirkişi raporu gerekse temyiz itirazlarında belirttiği gibi kullanılan krediye istinaden alınan senetlerin akıbeti hakkında değerlendirme yahut tespit yapılmadığının ve anılan raporun yerinde inceleme olmadan oluşturulduğunun anlaşıldığı, banka tarafından söz konusu senetlerin tahsil edilip edilmediğinin tespiti ile şayet tahsilat var ise bu miktarın borçtan mahsup edilmesi gerekeceği, bu durumda mahkemece, dosya kapsamında raporu bulunan bilirkişi ya da bir başka bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilip, yalnızca dosya kapsamındaki evraklarla değil bizatihi banka kayıtları üzerinde anılan hususun netleştirilmesini sağlayacak şekilde inceleme yaptırılıp bilirkişi raporu alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Davalı banka nezdinde bulunan hesaptan davacının bilgisi dışında para çekildiği iddiasına dayalı alacak istemi- Davacının kusur oranı-
Davalı bankanın ölmüş olan hak sahibine taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak, ölümden sonra ödediği maaşların tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası- Harç muafiyeti-
Prim borcunun ödenmemesi nedeniyle sigorta sözleşmesinin feshi- Fesih ihbarı sonrası oluşan prim alacağından kaynaklı itirazın iptali davası- Karşılıklı defter incelemesi-
Taraflar arasında imzalanan adi yazılı sözleşmede; ''................ tarihinde ...... ile ............. Eczanesi sahibi ..................'e ............ tarafından verilen paraların 400.000,00 TL(dört yüz bin Türk Lirası) karşılığı .......... Eczanesi ............'a devredilmiştir.'' denildiği, sonrasında ''devredilmiştir'' ibaresinin üstünün çizilerek ''borçlanmıştır'' ibaresinin yazıldığı, yapılan bu düzeltmenin sözleşmenin taraflarınca ayrıca onanmadığı ve davalının da davacı tarafa borçlandığı hususunu inkar ettiği ve yapılan düzeltmeyi kabul etmediği anlaşıldığından, mahkemece HMK'nın 207.maddesi hükmü göz önüne alınarak, imzalanan sözleşmede ''devredilmiştir'' ibaresinin geçerli olup, sonradan eklenen ''borçlanmıştır'' ibaresinin ise geçersiz olduğu kabul edilerek, taraflar arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekeceği-
Dava, kooperatif üyesinin çıkma payına ilişkin itirazın iptali istemine ilişkin olup, dosya kapsamından bozma öncesi mahkemece hükme esas alınan raporda davacı ödemesinin .. TL olduğunun kabulü ile çıkma payı alacağı ve faizinin bu bedel üzerinden hesaplandığı, davacı tarafça da kararın temyiz edilmediği sabittir. Bu durumda aidat miktarı konusunda davalı açısından usuli kazanılmış hak doğmuştur.