Ek raporda antrepo fiyatlarıyla yapılan karşılaştırmalara göre eşyaya uygulanan fiyatların yüksek ya da fahiş olarak değerlendirilemeyeceği, eşyanın özelliği gereğince yüksek fiyat uygulanacak cins eşyalardan olmadığı ve normal ardiye ücretlerinin uygulanmış olduğunun tespit edildiği, eşyaların davacının antreposunda kalış süresi olarak belirlenen 210 gün üzerinden yapılan hesaba göre davacının talep edebileceği ücretin 27.392 Euro= 64.097,28 TL olduğu, bozma ilamında belirtilen Gümrük Müsteşarlığının Tasfiye İşletme Bölge Müdürlükleri Hizmet Tarifesinin sadece ... işletmelerince işletilen antrepolarında uygulanacak olan ardiye ücretlerinden olduğu, serbest antrepo ve geçici depolamalara uygulanması yönünde bağlayıcı ve emredici hükmünün bulunmadığı bozma ilamına uyulmakla davalı yararına oluşan usulü kazanılmış hak nazara alınarak davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 36.762,47 TL asıl alacak yönünden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Yapılan yargılama sonunda alacak iddiasının ispatı için teknik bilirkişi incelemesinin gerekli olduğu, ancak davacı yanın verilen kesin sürede bilirkişi raporu aldırılması için masraf yatırmadığı, bilirkişi ücretinin delil avansı niteliğinde olduğu, bu suretle bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı, dosya kapsamına göre davacının davasını ispat edemediği gerekçeleri ile, davacının davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, karşı dava davacı şirketin davalı ...........’e gönderdiği ihtarnamede belirtilen sözleşme ile dava dilekçesinin deliller kısmında belirtilen sözleşmenin aynı sözleşme olduğu, noter onaylı sözleşme suretinin dosya arasına alındığı, ................ tarihinde imzalanan sözleşmenin 6.maddesinde sözleşme süresinin ...........-........... tarihleri arasında geçerli olmak üzere 2 yıl olarak belirlendiği, sözleşmenin 10. maddesinde cezai şartın düzenlendiği, karşı davalı .....’in davalı/karşı davacı ile akdettiği taşıma sözleşmesine konu akaryakıt ürünlerini özel bir düzenek yardımı ile başka bir tankere aktardığının kolluk kuvvetlerince tespiti üzerine açılan kamu davası sonucunda karşı davalı ......... hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün açıklanması geri bırakılmış ise de karşı davalı .........’in soruşturma aşamasında verdiği tüm ifadelerinde davacı tarafından taşıtılan akaryakıtı bir düzenek yardımı ile mühürlerini bozmadan başka bir tankere yüklediğini dolayısıyla taraflar arasındaki taşıma sözleşmesine aykırı davrandığını ikrar ettiği, karşı davacının taşıma sözleşmesini feshetmesinin ve cezai şart talep etmesinin haklı olduğu-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, dava tarihinde, davaya bakmakla yetkili yargı yerinin bağlı olduğu müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmaması nedeniyle, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığa bakmakta, davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu, ancak yargılama sırasında Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararıyla ............ ili mülki sınırları yargı çevresi olarak belirlenen ................ Asliye Ticaret Mahkemesinin kurulduğu ve 01.09.2021 tarihinde faaliyete geçtiği anlaşıldığından, Asliye Hukuk Mahkemesince dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine re'sen gönderilmesine dair verilen kararda usul ve yasaya aykırı yönün bulunmadığı-
Dosya içeriğindeki belgeler ile Uyap üzerinde yapılan sorgulama neticesinde davacı ......... mirasçılarından sadece ......... yönünden ................ tarihli temlikname ile alacaklılarından mal kaçırma amacıyla temlikin yapıldığı iddiasıyla dava dışı kişiler tarafından tasarrufun iptali davasının açıldığı, ............ Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ilamıyla davanın kabulüne karar verildiğinin görüldüğü, bu durumda mahkemece anılan tasarrufun iptali davası sonucunun eldeki itirazın iptali davası için bekletici mesele yapılması gerekeceği- Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş ise de, gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratır ve infazda tereddüt yaratacak şekilde, icra inkar tazminatı, vekalet ücreti, yargılama giderlerine hükmedilmesinin doğru olmadığı- Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş olmasına rağmen ret edilen miktar yönünden davalı kendini vekili ile temsil ettirdiğinden lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde vekalet ücretine hükmedilmemesinin ve yargılama giderlerinin de davanın kabul-ret oranı dikkate alınarak taraflar arasında paylaştırılması gerekmekte iken tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı- Davalı vekili tarafından kötü niyet tazminatı talebi bulunmasına rağmen herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmesinin doğru olmadığı-
Ayıplı mal üretiminden kaynaklanan zararın üreticiden tahsili istemine ilişkin davada, üreticinin sorumluluğu vermiş olduğu garantiden doğacağından, özellikle garanti süresi belirlenerek, davalının sorumlu olup olmadığı hususu değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği-
11. HD. 27.12.2022 T. E: 2021/8616, K: 9518
Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmişse de, davacı vekili, temyiz dilekçesinden sonra vermiş olduğu dilekçesinde, davalı borçluların vekillerinin davaya konu icra takip dosyasındaki itirazlarından feragat ettiklerini, bu nedenle konusuz kalan itirazın iptali davası ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiğinden, Bölge Adliye Mahkemesince verilen temyize konu kararın, davacı vekilinin mezkûr talebi ile ilgili karar verilmek üzere bozulması gerekeceği-
İlam zamanaşımına uğradıktan sonra tebliğe çıkarılır ise, hüküm aleyhine olan tarafın, bunun üzerine temyiz yoluna başvurmak suretiyle hükmün yalnız ilamın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle bozulmasını sağlayabileceği-
Yapılan grafoloji incelemelerinde belgedeki imzanın davacıya ait olduğu yönünde görüş beyan edilmiş ise de sonradan oluşturulduğu iddiası yönünden tespit yapılamadığından, bu hali ile belgedeki imzanın davacıya ait olduğunun anlaşıldığı, buna göre mahkemece, belgenin sonradan oluşturulduğu, başka bir deyişle imzalı bir kağıttan üretildiği iddiası yönünden Adli Tıp Kurumu’ndan ya da üniversitelerin konuyla ilgili bölümünde görev yapan öğretim görevlilerinden oluşan bir heyetten ibra niteliğindeki ibarelerin yazılı bulunduğu kağıdın şekli, niteliği, imzanın atılış konumu, belgedeki yazıların yazılış biçimi, printer yazısı olması, imzayla birlikte yazıların çakışması karşısında, bu belgenin başka amaçla atılmış imzalı bir kağıttan üretilip üretilmediği, özellikle imza ve yazıcı mürekkebinin çakıştığı yerde yazının mı önce yazıldığı yoksa imzanın mı önce atıldığı, printer yazısı izinin, mürekkebinin ıslak imzanın üzerinde olup olmadığı hususunu aydınlatır şekilde denetime elverişli, itirazları karşılayan bir rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-