Ödenmeyen ilaç bedellerinin tahsiline yönelik başlatılan icra takibine itirazın iptali istemi- Davacının ihtarnamenin tebliğ tarihine, ödenmesi konusunda kendisine verilen 15 günlük süre eklenerek işlemiş faiz talebinin değerlendirilmesi gerektiği- İcra takibi başladıktan sonra ve dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin, ödeme tarihleri tespit edilerek hmk 331/1 'e göre yargılama gideri niteliğindeki vekalet ücreti yönünden bir hesaplama yapılması gerektiği-
Taraflar arasında düzenlenen Zeyilname gereğince, davalının yatırım bedelinin ancak, güncellenmemiş, kıstelyevm metoduna göre sözleşmenin başlangıcı ile sona erdiği tarihe kadarki gün sayısının beş yıllık süreye denk gelen gün sayısından çıkarılmasından arta kalan süreye denk gelen kısmını talep edebileceği-
Kesin vade olmadığı gibi temerrüde düşüren ihtarname de çekilmeden icra takibi yapılmış ise takip tarihinde temerrüdün gerçekleşeceği-
Takip konusu kredi alacağının/alacaklarının (her bir alacak kalemi bakımından) davalının imzasının olduğu sözleşmeden/sözleşmelerden doğup doğmadığı, başka bir deyişle takip konusu alacağın/alacakların kaynağının davalının imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmeleri uyarınca kullandırılan krediler olup olmadığı açıkça tespit ettirilip davalının imzasının olduğu sözleşmelerden doğan bir alacağın olması halinde alacak hesabı yaptırılarak sözleşme hükümleri, tüm deliller hep birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği- Bankanın yalnızca nakdi alacaklarını varlık yönetim şirketine devrettiği, gayri nakdi alacakların devre konu edilmediği, bankanın hala takibe konu ettiği gayri nakdi alacaklar üzerinde hak sahibi olup davacı sıfatının devam ettiği-
Takip talebine itiraz edilen alacaklının bir sene içinde açacağı itirazın iptali davası ile takibe yönelik itirazın iptalini sağlayabileceği- Bu yola başvurmayan alacaklının, ister 1 yıllık süre içinde, isterse daha sonra bir alacak (tahsil) davası açabileceği- İtirazın iptali olarak açılan davanın, alacak (tahsil) davası olarak nitelendirilmesi ve yargılamanın buna göre sonuçlandırılmasının hatalı olduğu-
Feragat dilekçesi kapsamında dosyanın bir hüküm kurulmak üzere İlk Derece Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verildiği-
Davacı vekili, müvekkili şirkete olan borcundan dolayı davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalı tarafından takibe itiraz edilerek takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, takibe yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu ileri sürerek davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, alacaklarının faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacının taahhütname kapsamında davalıya devrettiği gecekondusu için sadece enkaz bedeli isteyebileceği, enkaz bedelinin de davacıya ödenmiş olması karşısında davacının başka bir şey talep edemeyeceği anlaşıldığından davanın tümüyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Protokol ve asıl davanın davalısı-birleşen davanın davacısının sulh sebebiyle karar verilmesine yer olmadığında karar verilmesi talebi üzerinde bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde mümeyyiz davalının bu itirazı üzerinde durulup takipte talep edilen faiz oranının ve hesaplanan işlemiş faize uygulanan oranın yerinde olup olmadığı konusunda gerekli araştırma ve incelemeye gidilmeksizin davalılar tarafından dava açılmasına sebebiyet verildiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.