Kefilin geçerli bir kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonra tek taraflı olarak kefaletini geri alamayacağı, bu şekildeki bildirimin akdin diğer tarafça açıkça kabul edilmedikçe hukuki sonuç doğurmayacağı, nitekim davacı Bankanın ............ tarihli cevabi ihtarı ile davalının kefaletten vazgeçme talebini kabul etmediği, kefaletten vazgeçme beyanında bulunulduğu tarihte cari hesap ilişkisinde borç bakiyesinin sıfır olmasının da sonuca etkili olmadığı, borç sıfırlandıktan sonra borçluya tekrar kredi kullandırılması yeni bir borç ilişkisi niteliğinde olmadığından, sözleşmeden doğan kefalet sorumluluğunun devam edeceği, davacı Banka ile kredi borçlusu arasındaki kredi ilişkisinin henüz tamamen sona ermediği hallerde, sözleşmede belirtilen limitle sınırlı kalınmak kaydıyla borca kefalet etmiş ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 493 ve 494 üncü maddesinde yer alan haklardan feragat etmiş bulunan kefilin bir tarihte hesabın sıfırlanması nedeniyle sorumluluktan kurtulamayacağı, somut olayda davalı tarafından imzalanan ............... tarih ve 60.000,00 TL tutarlı kredi sözleşmesinin süresiz genel kredi sözleşmesi olduğu, bu kredi sözleşmesine istinaden dava dışı borçluya kredi kullandırıldığının anlaşıldığı, bu durumda mahkemece davalı kefilin, kefalet limiti gözetilerek takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu borç miktarı saptanarak karar verilmesi gerekeceği-
Davanın; yöneticinin sorumluluğuna ilişkin olup, uyuşmazlık, şirket ortağı ve yetkilisinin şirket varlığını zimmetine geçirip geçirmediğine ilişkin olduğu-
Davanın, taşıma sözleşmesine dayalı navlun alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu-.
Taraflar arasında imzalanan protokolde asıl borcun ilk taksit tarihinin 15.01.2018 tarihinde başlayacak şekilde yapılandırılmış olması sebebiyle asıl borç yönünden, davacı tarafın erken takip yapması nedeniyle davanın reddi isabetli ise de aynı protokolde; davalı asıl borçlu şirketin 37.290,00 TL gayri nakdi kredi borcunun bulunduğunun taraflarca kabul edildiği, bu miktar nedeniyle herhangi bir ileri vade tarihinin öngörülmediği ayrıca davacı bankanın davalının sözleşmede belirlenen adresine gönderdiği 05.12.2017 tarihli temerrüt ihtarnamesiyle gayri nakdi kredi borcu yönünden davalı asıl borçlunun 11.12.2017 tarihi itibarı ile takipten önce temerrüde düşürüldüğü anlaşılmakla, davalı asıl borçlu şirket yönünden bu miktar itibariyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile davanın tamamen reddine karar verilmesi doğru olmadığı-
Dava, banka teminat mektubundan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan kredi alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir...
Dava, ödenmeyen kar payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan kredi alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir...
Davanın, kargo ve lojistik mali sorumluluk sigortasına dayalı rücuen tazminatın tahsili amacıyla girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu-
Dava dosyasının incelenmesinde; davalı borçlunun hakkında başlatılan icra takibine "Takibe konu edilmiş işbu dekontlarda görüleceği üzere müvekkile gönderilmiş olan bedeller her ne kadar açıklamalarında "borç" yazılsa da, borç verme amacı ile gönderilmemiştir. Bu nedenle müvekkilin alacaklı tarafa karşı herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Müvekkil aleyhine başlatılan işbu haksız ve mesnetsiz icra takibinde TAKİBE, ASIL ALACAĞA, FAİZ VE FER'İLERİNE; GÖREV VE YETKİYE AÇIKÇA İTİRAZ EDİYORUZ." şeklinde itiraz ettiği, yetkili icra dairesini belirtmediği, icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın usule uygun olmadığı-
