Davacı bankanın kefillerden teminat mektubu depo bedeli talebinde bulunabilmesi için taraflar arasında düzenlenen sözleşmede bu konuda kefiller için açık hüküm bulunması gerektiğinden ve davalı murisin imzasını taşıyan kredi sözleşmesinde davalıların murisi kefilin, borçluya kullandırılan teminat mektubu kredisine ilişkin olarak teminat mektubu bedellerinin kefil tarafından depo edileceğine yönelik bir hüküm bulunmadığından, kefilin mirasçıları davalılar yönünden davanın reddi gerektiği-
İtirazın iptali davası ıslah dilekçesi ile alacak davasına çevrilmişse de, ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediği halde, mahkemece, yasal faize hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Tavzih yoluyla önceki hükmü değiştirecek ve tarafların sorumluluklarını artıran ya da eksiltecek şekilde vekalet ücretine hükmedilerek yeni hüküm kurulamayacağı-
Kapalı düzenlenen fatura bedellerinin karine olarak tahsil edildiğinin kabul edileceği- Mahkemece fatura asılları incelenerek kapalı fatura iddiası üzerinde durularak karar verilmesi gerektiği-
Davalı tarafından başlatılan takibe, davacının itiraz etmesi nedeniyle itirazın iptali davası açılıp bu davanın sonuçlanarak kesinleşmesi üzerine icra dosyasına yapılan fazla ödemenin iadesine ilişkin davada, İİK'nın 72/7 maddesinin uygulanamayacağı- İİK. mad. 361 uyarınca bir karar verilmesi gerektiği, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kısa kararla gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulmasının bozma sebebi olduğu-
Bilirkişi raporuna göre davalının davacıya kesmiş olduğu mal satış faturasının davacı firmanın alacağına kaydedilmiş olduğunun tespit edildiği, alım satım konusu malın davacı tarafından davalıya teslim edildiği, faturaların da davalıya tebliğ edildiği ve davalının faturalara yasal süre içerisinde itiraz etmediği, dolayısıyla mal bedelinin ödenmediğini de kabul etmiş duruma düştüğü ve davalının ödeme savunmalarını yazılı deliller ile ispat edemediği belirtilerek itirazın iptali davasının kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-
İtirazın iptali davasında davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisi de bulunduğundan davadan feragat nedeniyle bir karar verilmesi gerektiği-
Ödeme, borcu söndüren sebeplerden olup yargılamanın her safhasında dikkate alınacağı- Takipten sonra, davadan önce yapılan ödeme yönünden alacaklının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı-
HMK'da taraflara verilecek kesin süreye ilişkin ara kararlarda, yapılması gereken işlerin neler olduğunun açıklıkla belirtilmesi, tanınan sürenin yeterli ve elverişli olması, dava şartına yönelik gider avansı ile ilgili olarak verilen kesin sürede yatırılmamasının sonuçlarını da duruşma zaptına açıkça yazılması gerektiği, aksi takdirde kesin mehle uymamanın, hukuki sonuç doğurmayacağı-