Davacı kurumun, idari para cezası kesinleşmeden icra takibini başlatması ve davalının süresinde yaptığı itiraz üzerine yetkili icra dairesi dosyası üzerinden takibe devam edilmiş olduğu, takip tarihinde henüz kesinleşmiş ve likit hale gelmiş bir idari para cezasının varlığından söz edilemeyeceği anlaşıldığından davalı aleyhine asıl alacağın icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Davacı bankanın kredi kapama açıklaması ile gönderilen paradan 18 aylık iki adet telefon faturası bedelinin ve bir kısım kredi taksitlerinin ödenmiş olduğu nazara alındığında, davalının 18 ay boyunca telefon faturalarının ödenip ödenmediğini, ödenmiş ise ne şekilde ödendiğini keza aynı şekilde kredinin ödenip ödenmediğini takip etmediği anlaşılmakla mahkemece bu hususta tarafların kusur veya varsa müterafik kusur durumunun, alanında uzman bilirkişi veya bilirkişi heyeti marifetiyle taraf ve yargı denetimine uygun şekilde belirlenmesi gerektiği-
Profesyonel futbolcu sözleşmesinden "maaş, garanti, maç başı ve asgari ücret olmak üzere değişen miktarlarda ödeme kalemlerine" yer verilmiş; maç başı ücreti, "süper lig resmi maçları" ile sınırlı olmak üzere ve 34 resmi maça bölünmek suretiyle yekün miktar olarak belirlenmiş, Türkiye Kupası maçları buraya dahil edilmemiş olduğundan, maç başı ücretler yönünden sadece süper lig maçları dikkate alınıp, buna göre bir hesaplama yapılması gerektiği- İtirazın iptali davasında asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, faiz alacağı gözetilerek karar verilmesinin hatalı olduğu-
Su borusunun patlaması nedeni ile aracı zarar gören davacının delil tespiti yaptırarak talep ettiği ödemeyi davalı kurumdan istediği, ödenmemesi üzerine icra takibi başlattığı anlaşılmakla, itirazın iptaline karar verilmesi üzerine, dava ve takibe konu alacak likid (belirli) olmadığından, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Müvekkilin, azilnamede bildirmiş olduğu azil sebepleri ile bağlı olmayıp, açılan bir davada yeni ve başkaca azil sebepleri bildirebileceği- Davalının, cevap dilekçesi ile"haczedilen mallarının satışının istenilmemesi" nedeni ile zarara uğradığını savunup, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonraki bir aşamada, "davacının icra takip dosyasında işlemleri ağırdan aldığını ve makul sürede yapmadığını" ileri sürmesinin ise savunmanın genişletilmesi kapsamında olduğu (HMK. mad. 141)- Davalının cevap dilekçesinde bildirmiş olduğu azil sebebi ile bağlı olup, davalının savunmanın genişletilmesi niteliği taşıyan azil gerekçelerinin dinlenilmeyeceği-
İtirazın iptali istemine dayanak icra dosyasının zayi halinde 4473 sayılı yasa hükümlerden faydalanılarak ve bu yasadaki hükümlerin uygun düştüğü oranda kıyasen uygulanması yoluyla yenileme (ihya) işlemlerinin tamamlanması, taraflardan ellerinde bulunan (bilhassa takip talebi ve ödeme emri) belgelerin istenilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davası sonucunda tefhim edilen kısa kararda davalı aleyhine bir kez %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine rağmen, gerekçeli kararın hüküm kısmında, iki kez %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesinin çelişki yaratacağı ve hükmün bu nedenle bozulması gerektiği-
Davalının vekil olarak hareket etmesi nedeniyle, pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, bu hususun öncelikle gözetilip davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği-
Haricen akdedilen konut satış sözleşmesinden kaynaklı cayma bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkin davada, davacı, kendisine teslim edilmesi gereken dairenin bir başkasına satıldığından bahisle itirazın iptalini istemiş, davalı ise böyle bir satışın söz konusu olmadığını, asıl cayan tarafın davacı olduğunu, henüz teslim tarihi gelmeden hakkında icra takibi yapıldığını savunarak davanın reddini talep etmiş olup mahkemece, taraflar arasındaki satış sözleşmesinde davalı tarafın müteahhit olduğu göz önüne alınarak satışın geçerli olduğu ancak sözleşmenin teslime ilişkin maddesine göre henüz teslim tarihi gelmeden cayma bedelinin tahsili için icra takibi yapıldığı ve davalının bu satışa konu daireyi dava dışı 3.kişiye teslim tarihi gelmeden sattığına ilişkin iddiaların ispatlanamadığı davanın bu gerekçeler ile reddi gerektiğine karar verilmesi gerektiği-
Haksız azil halinde, avukatın, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahip olduğu- Taraflar arasında imzalanan ücret sözleşmesinde, "davacı avukata dava konusunun değerinin % 6'sı oranında ücret ödeneceği" kararlaştırılmış olup mahkemece izaleyi şüyu davasına konu taşınmazların toplam değeri üzerinden davacının ücrete hak kazanacağı kabul edilmişse de, davalıların izale suyu davasına konu taşınmazda hisse sahibi oldukları, bu hisseleri nedeniyle davada taraf oldukları anlaşıldığından, davalıların hisselerine isabet eden payların değerleri dikkate alınarak bu miktar üzerinden ücrete hükmedilmesi gerektiği-