Fatura bedelini ödediğini savunan davalı borçlunun, ödeme iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu-
İtirazın iptali davasında davalı lehine tazminata hükmedilebilmesi için davacı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılmasının da şart olduğu-
Alacaklının takibe itiraz etmeyen aleyhine itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı-
6352 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce yapılmış olan icra takipleri üzerine açılan ve açılacak olan itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatı asgari %40; 05.07.2012 tarihinden sonra yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında ise icra inkar tazminatının asgari %20 olarak uygulanacağı-
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen bedeli fesih tazminatı ve gecikme tazminatından kaynaklanan itirazın iptali davasında, takip konusu alacak değerlendirildiğinde, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda olduğundan,alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Davacı şirketin Çin'deki ticari işleri için davalıya verilen avansın kullanılmayan kısmının tahsiline ilişkin dava açısından önem arz eden ilgili dosyasının kesinleşmesi beklenmesi gerektiği-
Davacının davaya konu parayı, davalının çalıştığı dava dışı şirketi temsilen gönderdiği, dolayısıyla paranın gönderilme amacının hizmet ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevli mahkemenin İş mahkemeleri olduğuna karar verilmiş ise de; taraflar arasında işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan hizmet akdi bulunmadığından, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu-
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olmasının da şart olmadığı- Satın alınan araca yapılan bakım, tamir vs. masrafı ile ödenen bedelin iadesi açılan icra takibine konu alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Taraflar arasında danışmanlık hizmeti verilmesine ilişkin anlaşma yapıldığı ve hizmetin verildiği ve davalının kabulüne göre, danışmanlık hizmetine ilişkin komisyon ücreti davacı tarafla birlikte hareket eden dava dışı bir kişinin talebi ile şirketin hesabına yapılmış olup davacının dava dışı bu kişi ile birlikte danışmanlık hizmeti verdiğinin ve davacının bilgisi veya onayı ile ödemenin şirket hesabına yapıldığının yani davalı şirketce yapılan ödemenin geçerli olup olmadığının ispat yükü davalının üzerinde olduğundan ve davalı taraf iddiasını yasal delillerle ispat etmek zorunda olduğundan, mahkemece, ispat külfeti ters çevrilerek, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davacının mernis adresine Tebligat Kanunu 21. madde hükümlerine göre yapılan duruşma günü davetiyesi içeren tebligatta haber verilen komşu ismi yazılmadığı gibi imzanın da olmadığı anlaşıldığından, davacıya Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun tebligat yapılmaksızın savunma hakkı kısıtlanarak, delilleri toplanmadan hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-