Babalık davasının, Cumhuriyet Savcısı’na ve Hazine’ye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edileceği-
Hazine’ye dava ihbar edilmeden, katılmasına imkân hazırlanmadan ve gösterdiği takdirde delilleri de toplanmadan eksik tahkikatla hüküm verilmesinin doğru olmadığı- Babalık davalarında ana ile çocuk arasında menfaat çatışması ihtimali bulunduğundan çocuğa kayyım tayininin zorunlu kılındığı-
Kayyım, sadece ananın açtığı babalık davasında küçüğü temsil etmek üzere atanmış bulunduğuna göre, küçüğün ergin olduğu tarihten itibaren bir yıl içerisinde babalık davası açmasının mümkün olduğu-
Evlilik dışı ilişkiden meydana geldiği ileri sürülerek … hanesinde silinerek çocuğun … nüfusuna tescilleri talep edildiği halde, … babalığına ve onun nüfusuna tescillerine şeklinde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Hazineye dava ihbar edilmeden, katılmasına imkân hazırlanmadan ve gösterdiği takdirde delilleri de toplanmadan eksik hasımla hüküm verilmesinin doğru olmadığı- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda babalık davasında manevi tazminat düzenlenmemiş olup davacının manevi tazminata yönelik isteminin Borçlar Kanunu’na dayalı olduğu, başvuru harcı yatırılmış olup, yatırılan bu harcın manevi tazminat istemini de kapsadığı, o halde manevi tazminat ile ilgili nispi peşin harcın tamamlatılması, tamamlandığı takdirde görev hususunun düşünülmesi gerektiğinin gözetilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Yasal temsilci olan anne ile küçüğün menfaati çeliştiğinden Türk Medeni Kanunu’nun 426/2. maddesi gereğince küçüğe kayyım tayin ettirilmesi; davanın kayyıma ihbar edilmesi (TMK. md. 301/3), kayyımın katılması halinde, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması, hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekeceği-
Babalık davasının Cumhuriyet savcısına ve Hazineye ihbarının yasal olarak zorunlu olduğu-