Kanun koyucunun, davacı annenin her zaman babalık davasında çocuğun yararına hareket edemeyeceği olasılığından hareket ederek, küçük için kayyım tayin edilmesini, dava ana tarafından açılmışsa kayyıma, kayyım tarafından açılmışsa davacının anaya ihbarını öngörmüş olduğu- 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 301. maddesinin son fıkrası ile babalık davasının kamu düzenini de ilgilendirdiği dikkate alınarak Cumhuriyet Savcısı ve Hazineye ihbar edileceği kura- lının getirildiği-
Babalık davasının Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesi gereğince Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye ihbarının zorunlu olduğu-
Babalık davalarında kişisel ilişkinin infazda tereddüt yaratmayacak şekilde kurulması gerekeceği–
Babalık davasının, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edileceği–
Babalık davalarında, davanın kanıtlanması halinde «babalığın tesbitine» karar vermekle yetinilmesinin gerekeceği–
Davanın, Nüfus Kanununun 46. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesi davası olmayıp, Türk Medeni Kanunu’na dayanılarak açılan babalık davası niteliğinde olacağı, bu nedenle husumetin hazineye yöneltilmesi gerekeceği–
Anne ve çocuk tarafından açılan babalık davasında annenin vekili olan avukatın aynı zamanda çocuğa kayyım olarak atanmasının, Avukatlık Kanunu’na aykırı olacağı–