Babalık davasında nüfus müdürlüğüne husumet düşmeyeceğinden davada nüfus müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesinin onu yasal hasım haline getirmeyeceği ve ayrıca çocuk ile dava dışı kişi arasında soybağı ilişkisi bulunmakta olup bu bağ kaldırılmadıkça babalık davasının dinlenemeyeceği-
Babalık tespiti kararının İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olmasının yargılamanın iadesi nedeni olarak kabul edileceği-
Soybağı kaldırılmadıkça babalık davasının görülemeyeceği-
Çocuk ile baba arasındaki soybağının belirlenmesinin ana ve çocuk tarafından istenebileceği, davanın babaya, baba ölmüş ise mirasçılarına karşı açılacağı, davanın Cumhuriyet Savcısı ve Hazineye ihbar edileceği-
Soybağının reddi davasını açma hakkının bulunmasına rağmen çocuk tarafından bir dava açılmadığı durumda davalı koca ile çocuk arasındaki soybağı ilişkisinin devam edeceği-
Davacının yetkili memur önünde hazır bulunmak suretiyle aynı zamanda ve bir arada olumlu iradesini açıklamasından söz edilemeyeceğinden evliliğin yok hükmünde olduğu; yok hükmünde olan evlenme hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağından, iptali için dava açılmasının bile gerekmediği ve babalık karinesinin uygulanmayacağı; ancak evlilik nüfus kayıtlarına tescil edilmiş ise ilgililerin evlenmenin yokluğunun tespiti ve yanlış kaydın düzeltilmesi davası açma imkanı olduğu-
Soy bağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olduğundan, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesine göre, görevli mahkemenin aile mahkemesi olacağı-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 303. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar...” cümlesi Anayasa Mahkemesinin 27.10.2011 tarihli ve 201/71 esas 2011/143 karar sayılı kararıyla Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş, iptal kararı 07.02.2012 tarihli 28197 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış, kararda yer alan “bir yıllık” erteleme süresinin sona ermesiyle iptal kararı 07.02.2013 tarihinde yürürlüğe girdiği-
Babalık davasının dinlenilebilmesi için öncelikle çocuğun başka bir erkekle olan soybağı ilişkisinin ortadan kaldırılacağı, bu durumda nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada verilecek kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerekeceği-
Türk Medeni Kanunu'nun 303/2 maddesi hakkındaki iptal kararı yürürlüğe girdiğinden ve yasada çocuk için hak düşürücü süre bulunmadığından, mahkemece bu hususun değerlendirilmesi, taraf delillerinin toplanması, DNA incelemesi yapılması nüfus idaresine husumetin düşmeyeceğinin gözetilmesi ve sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekeceği-