Soy bağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olduğundan, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesine göre, görevli mahkemenin aile mahkemesi olacağı-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 303. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar...” cümlesi Anayasa Mahkemesinin 27.10.2011 tarihli ve 201/71 esas 2011/143 karar sayılı kararıyla Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş, iptal kararı 07.02.2012 tarihli 28197 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış, kararda yer alan “bir yıllık” erteleme süresinin sona ermesiyle iptal kararı 07.02.2013 tarihinde yürürlüğe girdiği-
Babalık davasının dinlenilebilmesi için öncelikle çocuğun başka bir erkekle olan soybağı ilişkisinin ortadan kaldırılacağı, bu durumda nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada verilecek kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerekeceği-
Dava açan kayyım sulh hukuk mahkemesince soybağının reddi davası için görevlendirilmiş olduğundan Türk Medeni Kanunu'nun 459. maddesine göre, davacı kayyımın babalık davası için temsil yetkisi bulunmayıp; babalık davası için kayyım atanması sağlanmadan hüküm kurulamayacağı-
Hakimin maddi olguları resen araştıracağı ve kanıtları serbestçe takdir edeceği, soybağı davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın karar vermek zorunda olduğundan, olaylarda salt taraf beyanları, tanık anlatımları ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
Türk Medeni Kanunu'nun 303/2 maddesi hakkındaki iptal kararı yürürlüğe girdiğinden ve yasada çocuk için hak düşürücü süre bulunmadığından, mahkemece bu hususun değerlendirilmesi, taraf delillerinin toplanması, DNA incelemesi yapılması nüfus idaresine husumetin düşmeyeceğinin gözetilmesi ve sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava, babalığa ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında yer aldığından, davaya “Aile Mahkemesi” sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olacağı-
Mahkemece dava Cumhuriyet Savcısı ile Hazineye ihbar edildikten sonra işin esasına girilerek ve iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Türk Medeni Kanunu'nun 301/2. maddesinde babalık davası Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye ihbar edilir hükmü gereğince davanın Cumhuriyet Savcısı ve Hazineye ihbar edilerek katılımlarından sonra işin esasına girilmesi gerektiğinin dikkate alınmasının gerekeceği-
Açılan babalık davasında Cumhuriyet Başsavcılığı'nın taraf sıfatı olmadığı, bu tür davalarda Aile mahkemesinin görevli olduğu-