Hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin davalar, reddin süresinde olup olmadığı ve reddedenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığına ilişkin olup, davanın hatalı olarak mirasın hükmen reddi (TMK md. 605/2) olarak nitelendirilip yazılı şekilde karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Terekenin borca batıklığının tespiti istemine ilişkin davaların, süreye tabi olmayıp, yargılamanın alacaklıların davanın açıldığı tarihteki ikametgahı mahkemesinde görüleceği- Davacılar , miras bırakan babalarının hayatta iken birçok harcama yapıp yüklü miktarda borç bıraktığını ve bu nedenle mirası ret ettiklerini beyan ettiklerinden davacıların mirasın hükmen reddi taleplerinin varlığının kabulü gerekeceği- Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılacağından Türk medeni kanununun 606. maddesinde belirtilen üç aylık sürenin bu davada uygulanmayacağı-
Terekenin borca batıklığının tespiti istemine ilişkin davada; ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır hükmü gereğince davanın belli bir süreye tabii olmadığı ve her zaman açılabileceği ,görevli mahkemenin borç miktarına göre belirleneceği ve alacaklılara husumet yöneltilerek dava görüleceğinden yetkili mahkemenin alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesi olduğu-
Miras bırakanın alacaklısı tarafından, ölümünden sonra yasal mirasçıları aleyhine ilamsız icra takibinde bulunulduğundan ve bu takibe ilişkin ödeme emri, ret beyanında bulunan yasal mirasçıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinden; davacının, mirasbırakanı olan teyzesinin öldüğünü ve mirasçı olduğunu ödeme emrinin tebliği tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekeceği, bu tarihe göre de üç aylık ret süresi geçmiş olduğundan mirasın reddine ilişkin talebin bu sebeple reddi gerekeceği-
Mirasın gerçek reddine ilişkin davanın kabulünden sonra davacılar tarafından mirasın kendilerine intikal ettiği ileri sürülerek yeniden mirasın reddi talebiyle dava açılıp yetkisizlik kararı verilmişse de yetkili mahkeme olarak gösterilen yerin miras bırakanın son yerleşim yeri olduğuna ilişkin bilgi ve belge bulunmadığından, işinin esasının incelenmesi gerekeceği. Mirasın gerçek reddine ilişkin davanın kabulünden sonra davacılar tarafından mirasın kendilerine intikal ettiği ileri sürülerek yeniden mirasın reddi talebiyle dava açılmışsa da davacıların artık mirasçılık sıfatı bulunmadığından mirasın gerçek reddine ilişkin davayı açamayacakları-
Terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davada mirasbırakanın ölüm tarihi olan itibariyle terekenin aktifi ve pasifi belirlenmemiş olmasının isabetsiz olduğu-
Terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davada; mirasbırakan tarafından işletilmekte iken, ölümden sonra mirasçılarından bir kısmı tarafından işletildiği iddia edilen iş yerinin işletme ruhsatının ölüm tarihi itibariyle mirasbırakan adına olup olmadığının ve bu iş ile ilgili mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle gelir vergisi mükellefi olup olmadığının, mirasçılar tarafından veraset ve intikal vergisi beyannamesi verilip verilmediğinin araştırılarak tereke mallarının mirasçılar tarafından tesahup edilip edilmediğinin belirlenmesi gerektiği-