Mahkemece, davacıdan Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesindeki "hakimin davayı aydınlatma ödevi" çerçevesinde, tereke borcu ve tereke alacaklısı /alacaklılarını açıklaması ve bu konuda yeni dilekçe vermesinin istenilmesi, bildirilen alacaklıya davanın yöneltilmesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki dilekçeler teatisi, dava şartlarının (özellikle görev yönünden) incelenmesi, ön inceleme, tahkikat gibi, mahkemece yapılması gereken usul işlemlerinin yerine getirilmesi ve gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yönlerde işlem yapılmadan, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup; bozmayı gerektireceği-
Mirası reddetmiş bir kimseye karşı mirasçı sıfatıyla dava açılırsa davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddedileceği-
Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesinde düzenlenmiş olan terekenin hükmen reddi davalarında sulh hukuk mahkemesi görevli olup, Türk Medeni Kanununun 605/1. ve 609. maddelerinde mahkemenin ne şekilde işlem yapacağının gösterildiği-
Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilecekleri-
Mirasbırakanın annesi, sağlığında yasal süresi içinde ret hakkını kullanmamakla, mirası kayıtsız şartsız kazanmış sayılacağından (TMK: m. 610/1) onun halefi sıfatıyla davacının sonradan ölen annesi bakımından da hükmen ret kararı verilmesi yönündeki isteği kabul edilemeyeceğinden, sonradan ölen anne P… bakımından isteğin açıklanan sebeple reddine karar verilmesinin gerekeceği- Terekenin borcunun tamamının ya da bir kısmının, mirasçılardan biri tarafından ödenmiş olması, borcun kabul edildiği anlamına geleceğinden borcu kabul etmiş olan mirasçının ise, hükmü redden yararlanmak amacıyla terekenin borca batık olduğunu ileri sürme hakkı bulunmaması nedeniyle davacının kendi miras hakkıyla ilgili talebinin de açıklanan bu sebeple reddine karar verilmesi gerekeceğinden bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru bulunmayacağı-
Taşınmazların mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle değerleri (terekenin aktifi) ile bu tarih itibariyle tereke borçlarının (terekenin pasifi) tespit edilip; tereke aktifinin fazla olması durumunda; talebin reddine; aksi halde talebin kabulüyle terekenin borca batıklığının tespitine karar verilmesi gerekeceğinden Mahkemece bu yönde araştırma yapılmadan, eksik incelemeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektireceği-
Mirasın gerçek reddi davasında mirasbırakanın alacaklılarına husumet düşmeyeceği-
Mahkemece, mirasın gerçek reddi (TMK.m.605/1) işleminde, annenin hukuki yararı ile çocukların hukuki yararı çatıştığından; küçüklere kayyım tayin ettirilmesi, kayyımdan çocuklar adına mirasın reddi talebine ilişkin beyan alınması ve yasada gösterilen şekilde (TMK.m.609, 612) işlem yapılması gerekeceğinden, Mahkemenin velayet altındaki çocuklarla ilgili kararının doğru olmayacağı ve açıklanan yönde işlem yapılmak üzere hükmün bozulmasının gerekeceği-