Mahkemece miras bırakanın terekesinin ölüm tarihi itibariyle gerekirse keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak aktif ve pasifinin net olarak tespiti ile mirasçılar tarafından bir sahiplenme olup olmadığının araştırılıp tespitinden sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektireceği-
Davacı mirasçıların tereke mallarını sahiplendikleri de belirlenememişse, diğer koşulları da varsa açılan mirasın hükmen reddi davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Mirası ret süresi içinde mirasçıların bahsi geçen eylemleri yapmış olmasının mirası sahiplenme anlamına geleceği ve artık mirası ret hakkının düşeceği-
Türk Medeni Kanununda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra açılan terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davalarda dava değeri ne olursa olsun asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan bu yön gözetilmeden dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine davaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği-
Mirasın reddi davasında görevli mahkemenin Sulh hukuk mahkemesi olduğu-
Mirasın reddinde Sulh hakiminin görevi reddin süresi içinde olup olmadığını ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını tespitten ibaret olacağı talep süresi içinde yapıldığında talebin kabulüne karar vermek gerekeceği-
Mirası reddetmeye hakkı olan mirasçı süresi içinde red talebinde bulunursa, mahkeme tarafından kanunda açıklanan yollar izlenerek hüküm kurulması gerekeceği-
Mirasbırakanın borçlarından söz edilmesi talebin, ''mirasın hükmen reddi'' niteliğinde kabulünü gerektirmeyeceği, ''mirasın gerçek reddi''ne ilişkin talebin ise hasımsız olarak incelenmesi gerekeceği-
Mirasın reddi davasında murisin terekesinde malvarlığı tespit edilemediği, davacının Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde gösterilen ret hakkından mahrumiyetini gerektirecek nitelikte bir iş ve davranışı da iddia ve ispat edilmediğine göre aynı Kanunun 605/2. maddesi gereğince isteğin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Mirasın reddi davasında davalının usulüne uygun bir şekilde davet edilip savunması alınmadan hüküm kurulmasının usul hukukuna aykırı olacağı-