Mahkemece, mirasbırakanın tüm taşınır ve taşınmaz mallarının ilgili yerlerden sorularak ölüm günü itibariyle terekenin aktifinin belirlenmesi, bunların ölüm tarihi itibariyle borçlarını karşılamaya yeter miktarda olup olmadığının objektif olarak tespiti ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bu yönler nazara alınmadan, murisin, terekesinin aktifi belirlenirken ortağı olduğu şirketin dikkate alınmaması, yine vergi borçları dışındaki borçlarının ölüm tarihi itibariyle değil de daha sonraki tarihler itibariyle ulaştığı değerler esas alınarak tereke pasifinin belirlenmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektireceği-
Mahkemece öncelikle; mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle söz konusu bu şirketin aktif ve pasifinin belirlenmesi yönünde bir araştırma yapılması, söz konusu şirketin aktifinin pasifinden fazla olduğunun tespiti halinde ise mirasbırakanın hissesine düşen miktarın ve bu miktarın mirasbırakanın borcunu karşılayıp karşılamayacağı tespit edilip, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmayacağı-
Mahkemece, mirasbırakanın tüm taşınır ve taşınmaz mallarının ilgili yerlerden sorularak ölüm günü itibariyle terekenin aktifinin belirlenmesi, bunların ölüm tarihi itibariyle borçlarını karşılamaya yeter miktarda olup olmadığının objektif olarak tespiti ve murisin, terekesinin aktifi belirlenirken murisin adına kayıtlı araçların murisin ölüm tarihi itibarıyla değerlerinin dikkate alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken bu yönler nazara alınmadan, eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektireceği-
Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra açılacak terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davalarda davanın değeri ne olursa olsun asliye hukuk mahkemesi görevli ve Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunlu olduğundan, dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerekirken, işin esasının incelenmesi ve davanın yanlış nitelendirilmesi sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olacağı-
Mahkemece yapılacak işlem; Dairemizin 16.5.2006 gün ve 19554-7615 sayılı ilamında tek tek sayılan eşyalar ve ortak hesaptan çekilen Amerikan Dolarının 1/2 miktarı ile sınırlı olarak, ehil bir bilirkişi atanarak, bunların dava tarihi itibarıyla değerinin tespit ettirilmesi ve belirlenecek bu değerden davacıların miras paylarına isabet edecek miktar için, davanın kabulüne karar vermekten ibaret iken bu yönde işlem yapılmadan ve ortak mirasbırakandan kaldığı kanıtlanamayan eşyaları da kapsayacak şekilde kabul kararı verilmesinin doğru görülmeyeceği ve bozmayı gerektireceği-
Kendilerini vekille temsil ettiren davacılar yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücreti takdir edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirdiği-
Dava, mirasbırakanın vefatı anında terekenin ödemeden aczinin tespiti isteğine (TMK md. 605/2) ilişkin olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girmeden önce (20.04.2011 tarihinde) açıldığına göre görevli mahkemenin dava değerine göre belirleneceği, davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu-
Mahkemece, davacıdan Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesindeki "hakimin davayı aydınlatma ödevi" çerçevesinde, tereke borcu ve tereke alacaklısı /alacaklılarını açıklaması ve bu konuda yeni dilekçe vermesinin istenilmesi, bildirilen alacaklıya davanın yöneltilmesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki dilekçeler teatisi, dava şartlarının (özellikle görev yönünden) incelenmesi, ön inceleme, tahkikat gibi, mahkemece yapılması gereken usul işlemlerinin yerine getirilmesi ve gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yönlerde işlem yapılmadan, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup; bozmayı gerektireceği-
Mirası reddetmiş bir kimseye karşı mirasçı sıfatıyla dava açılırsa davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddedileceği-
Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesinde düzenlenmiş olan terekenin hükmen reddi davalarında sulh hukuk mahkemesi görevli olup, Türk Medeni Kanununun 605/1. ve 609. maddelerinde mahkemenin ne şekilde işlem yapacağının gösterildiği-