Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan çelişkinin bozma sebebi oluşturduğu-
Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olamayacağı- Katibin yanlış anlaması nedeni ile kısa karara farklı yazılan asıl alacak miktarının daha sonra tutanakla değiştirilmesi ve gerekçeli kararda değiştirilen bu tutardaki asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verilmesi halinde, hükümden el çektikten sonra müdahalede bulunmak suretiyle asıl alacak yönünden çelişki oluşturulmuş olacağı- 
Davacı tarafından gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine itiraz edildiği, fakat davacı tarafından muhabere yoluyla gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz dilekçelerinin icra dosyasına girmemiş olması sebebi ile davalı tarafın talebi üzerine 3. haciz ihbarnamesinin gönderildiği ve eldeki davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediğinden davanın açılmasında kusuru bulunmayan davalı aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin isabetli görülmediği-
Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda “davanın kısmen kabulü ile; "187,81 TL masraf olmak" denildiği halde, gerekçeli kararda “ davanın kısmen kabulü ile; " 184,81TL. masraf olmak,” denilerek kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki meydana geldiği-
Kısa kararı yazı tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirilmesine yasal olanak bulunmadığı; kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olmasının Anayasa’nın 141 maddesi ile HMK.nun 298, 297, 294. maddelerine aykırı olduğu-
Gerekçe kendi içinde çelişkili olmakla bilikte, gerekçenin tefhim edilen hüküm sonucu ile de çelişki içinde olduğu açık olduğundan, kararın bu sebeple bozulması gerektiği-
İtirazın iptali davası-
Mahkemece tefhim edilen kısa kararda, yargılamanın devamı esnasında davacının işe iadesi ile tekrar başlatılması sebebi ile işe iade talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği halde sonradan yazılan gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davacının işe iadesine hükmedilerek kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi oluşturulduğu anlaşıldığı, kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi sebebiyle kararın bozulması gerekeceği (YİB Büyük Genel Kurulunun 10/04/1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 kararı gereğince kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma sebebi olduğu)-
Mahkemece, hem kısa kararda hem de gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, "Açılan davanın kabulüne, davacının davalı yanında 20.04.1986 ile 31.08.2002 tarihleri arasında 1611 çalışmış olduğunun tespitine prime esas günlük kazanç yönünden ise 15.07.2015 tarihli bilirkişi raporunun kararın eki sayılması” denilmek suretiyle, usul ve yasaya uygun şekilde kısa karar oluşturulmaksızın gerekçeli karar yazıldığının anlaşıldığı, böyle bir hükmün infazı sırasında bir faydası olmayacağı gibi tam aksine tereddüt oluşturacağı ve ortada hukuki varlık kazanmış bir kararın mevcut olmadığı, kamu düzeni amacıyla konulmuş, emredici hükümlerden olan HMK.'da yer alan yasal düzenlemelere aykırı olarak davanın yürütülüp sonuçlandırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-