Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni olduğu- Kısa kararda tahliye istemine ilişkin verilmiş bir hüküm olmadığı halde gerekçeli hükümde davaya konu taşınmazın temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Kısa kararda davacının icra inkar tazminatı talebi yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmediği halde gerekçeli kararda icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği, çelişki oluşturulduğu, hükmün bu nedenle bozulması gerektiği-
6102 sayılı yasanın geçici 7. Madedesi gereğince Ticaret Sicilinden terkin edilen şirketin ihyası istemi- Tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verildiğine göre, TTK. mad. 547/2. maddesi gereğince mahkemece, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekirken bu hususlarda olumlu veya olumsuz karar verilmeksizin Kanun'un emredici hükümlerine aykırı olarak sadece, şirketin ihyasına karar verilmesiyle yetinilmesinin hatalı olduğu-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemli davada, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedeni oluşturacağı-
Gerekçeli kararın, tefhim edilen hükmün sonucuna aykırı olamayacağı, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekeceği-
Kadının, nafakalara faiz talebi olmadığı halde talep aşılarak nafakalara yasal faiz uygulanması doğru olmayıp bozmayı gerektirdiği- Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle; taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı-
Gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmış olduğundan, tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda ve buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerektiği-
Tebligatta, tebliğin ne zaman ve nerede yapıldığının yazılmaması, tebligatı yapan memurun adı soyadı ve mahkeme kaleminde yapılması halinde sicil numarasının bulunmamasının usulsüz tebligat olduğu- Doğmamış bir haktan peşin feragatin geçerli olmadığı bu nedenle feragat beyanlarının sonuç doğurmayacağı- Usulsüz tebligat nedeniyle temyiz hakkı henüz doğmadığından; temyiz süresinin işlemeye başlamayacağı- Tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerektiği- Tefhim edilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olacağı-
Kararın gerekçe kısmında, 42.250.000 USD'lik talep yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer talepler yönünden davanın reddine karar vermek gerektiğinin belirtildiği; buna rağmen hüküm fıkrasında, 46.296,90 USD'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 46.296,90 USD alacağın 42.250,00 USD'lik kısmına 22/03/2002 dava tarihinden itibaren Kamu Bankalarının USD ile açılan 1 yıllık mevduat hesabına uygulanan en yüksek oranda faiz yürütülmesine karar verildiği; mahkemece, kabul edilen miktar yönünden gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişkiye yol açıldığı-
Kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Birleştirilmesine karar verilen davalarda ayrı ayrı hüküm kurulmadan, tek bir dava varmış gibi hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Eldeki davanın sonucunu etkileyeceği açık olan diğer dava dosyasının eldeki dava bakımından bekletici sorun olarak kabul edilmesi gerektiği-