Soybağının reddine ilişkin davada, kısa kararda hakkında hüküm kurulmuş olan kişi hakkında gerekçeli kararda hüküm kurulmamasının ve diğer bir kişinin kimlik bilgilerinin kısa karardan farklı ve hatalı yazılmasının her iki hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturduğu-
Kısa kararla gerekçeli kararın aykırı olmasının bozma nedeni olduğu-
İmzaya itiraz ve ilgili icra takibinin durdurulması ve iptali isteminde bulunulması ile ilgili davada, mahkemece kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirilemeyeceği- Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni olduğu- Mahkemece , önceki kararlar ile bağlı olmaksızın çelişkinin giderilmesi için vicdani kanaatine göre yeni bir karar verilmesi gerektiği-
Borçlu tarafından takibe konu bonodaki imzaya itiraz edilmesi ile ilgili davada mahkemenin kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getiremeyeceği ve bunun bozma nedeni olduğu- Mahkemece, önceki kararlar ile bağlı olmaksızın çelişkinin giderilmesi için vicdani kanaatine göre yeni bir karar verilmesi gerektiği-
Somut olayda, mahkemece davanın kısmen kabulü ile 3.830,00 TL kira alacağı ve işlemiş faiz yönünden itirazın kaldırılması talebinin reddine, bakiye alacak ve işlemiş faiz yönünden takibin devamına, taşınmaz tahliye edildiğinden tahliye talebinin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmasına rağmen, hükmün gerekçesinde kiracının tacir olduğu belirlenmediğinden muacceliyet şartının davalı kiracı hakkında geçerli olmadığı, muaccel hale gelen kiralardan sorumlu olmadığından takibe konu edilen muaccel olmayan ve ödenmeyen 03/01/2014 tarihli 3.800,00 TL kira alacağı yönünden itirazın kaldırılmasına karar vermek gerektiği belirtilmişse de bu şekilde gerekçe ile hüküm arasında çelişki meydana getirildiği-
Tefhim edilen kısa kararda,"şikayetin reddine", gerekçeli kararda ise; şikayetin kısmen kabulü ile ödeme emrinin iptaline hükmedilmesi halinde, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmış olacağı-
Yüze karşı verilen kısa kararda, "alacaklı tarafça yeniden tebligat çıkarılması talep edildiğinden konusuz kalan dava nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına” gerekçeli kararda ise “ödeme emrinin yeniden gönderilmesi talep edildiğinden varsa borçluya ait mallar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına” şeklinde karar verilmesinin çelişki meydana getirdiği-
Mahkeme kararının gerekçesinde dava tarihinden itibaren faize hükmedilebileceği kabul edilmiş ise de, hüküm fıkrasında dava konusu miktarın ödeme tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verildiğinden, hüküm fıkrası ile karar gerekçesinin çelişkili olmasının doğru olmadığı-
Tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunlu olduğu- Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak olmadığı- Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa mad. 141 ile HMK'nın ilgili maddelerine aykırı bir durum oluşturacağı ve anılan hususun kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödev olduğu, aksine düşünce ve uygulamanın yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile bağdaşmayacağı-