HMK 298/2. maddesinde; gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Somut olayda; mahkemece verilen kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki olması üzerine, bozmadan önce verilen kararla bağlı olmaksızın aradaki çelişkiyi giderecek şekilde yeniden karar verilmesi gerekeceği - Ortaklığın giderilmesi ilamına dayalı olarak yapılan satışlara ilişkin ihalenin feshi davalarında alıcı ile birlikte hissedarların tamamının hasım olarak gösterilmeleri gerekeceği, somut olayda bu kurala uyulmadığından mahkemece ortaklığın giderilmesi ilamının taraflarının ve taşınmaz hissedarlarının tamamına usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek iddia ve deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği -
Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni olup, bu durumda bozmadan önce verilen kararla bağlı olmaksızın aradaki çelişkiyi giderecek şekilde yeniden karar verilmesi gerektiği-
HMK 298. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu HUMK'nun 389., (HMK'nin 297/2.) maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesinin asıl olduğu, uygulamada HUMK'nun 381.maddesinin son fıkrasının (HMK'nin 294.maddesinin) getirdiği imkândan faydalanarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağı geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazıldığı, işte bu gibi hallerde, tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olmasının zorunlu olduğu, esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak olmadığı, öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK'nin yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum oluşturacağı, ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödev olduğu-
Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği-
Gerekçeli kararın, tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olması gerekeceği-