Gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı, böyle bir durumun bozma nedeni oluşturacağı ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceği-
Site yönetimi aleyhine açılan işçilik alacaklarına ilişkin davada, 634 s. K. mad. 20/a uyarınca, "kat maliklerinin eşit oranda sorumluluğuna" karar verilmesi gerekirken, tüzelkişiliği olmayan ve işveren vekili sıfatında bulunan yönetimin sorumluluğunu doğuracak şekilde ”davalıdan” denilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Mahkemenin "kısa kararı"nda 'davanın reddine, icra inkar tazminatına hükmolunmasına yer olmadığına' denildiği halde, 'gerekçeli karar'da sadece 'davanın reddine' denilmiş, tazminat ile ilgili olarak hükme veya açıklamaya yer verilmemiş olduğu, böylece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmış olduğundan, bu durumun, HMK m. 298/2'ye aykırılık teşkil ettiği-
Mahkemece davada reddedilen miktar üzerinden davalı yararına % 20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmiş ise de, karar yerinde yasal gerekçelerinin gösterilmediği; ve tartışılmadığı; bu hususun T.C. Anayasası'nın 141 ve HMK'nın 298 maddelerine aykırı olduğu-
Fazla çalışma alacağına ilişkin gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna açıkça aykırı olduğundan kararın bozulması gerekeceği-
Mahkemece, davacının birleşen davadaki dilekçesi "yeni dava dilekçesi" olarak kabul edilmiş ise de, ıslah yapılmış gibi hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olduğu- Kısa ve gerekçeli kararlar arasında çelişki oluştuğundan, yeni bir kısa ve buna uygun gerekçeli karar verilmek üzere hükmün res'en bozulması gerektiği-
Gerekçe hüküm fıkrasında yazılı sonuçlara nasıl varıldığının kuşkuya mahal vermeyecek biçimde açıklanması olup, kararın gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbirine sıkı sıkıya bağlı ve uyumlu olması zorunlu olduğu gibi, duruşmada tefhim olunan hüküm neticesine nasıl ulaşıldığını açıklayan ifadelerin gerekçe olarak kabul edilmesinin de mümkün olmadığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında bu durum HMK.'nun 298/2. maddesine göre çelişki teşkil ettiğinden, verilen kararın bozulmasını gerektireceği-
Tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olduğundan, HMK. mad. 298/f-2 uyarınca, hükmün bozulması gerektiği-
Tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında ve gerekçeli kararın 1. ve 3. bentleri arasında çelişki yaratılmış olmasının 6100 sayılı HMK'nın 298/2. maddesi hükmüne açıkça aykırılık teşkil ettiği-