Davalı kurum çalışanlarının ihmali davranışı sonucu oluştuğu ileri sürülen zarar nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, kısa kararda; ‘’ davanın yargı yolu nedeni ile reddine,’’ karar verilmişken, gerekçeli karar ve hüküm fıkrasında; ‘’İş Mahkemeleri’nin görevli olduğundan bahisle görev görevsizlik nedeniyle davanın reddine’’ karar verilmiş olması nedeniyle hükmün usulden bozulması gerektiği-
Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olmasının, yargılamanın aleniyeti ve kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin buyurucu nitelikteki hükümlere aykırı bir durum yaratacağı-
Menfi tespit davasında kabul edilen anaparaya, işlemiş faiz de kabul edilecekse, bunun tespiti yapılmadan ve hükme dercedilmeden infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacı, dava dilekçesinde açıkça akdi vekalet ücreti nedeniyle 10.000,00 TL'nin tahsili talebinde bulunduğu halde, mahkemece emredici nitelikteki anılan yasa maddesi hükmüne aykırı olarak, akdi vekalet ücreti yönünden 16.758,25 TL'ye hükmedildiği, oysa ki, 6100 sayılı HMK.’nun “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesi uyarınca, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesinin mümkün bulunmadığı-
Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olmasının yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratacağı, ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesinin yasa ile hakime yükletilmiş bir görev olduğu-
Avukatlık ücretinin davalılardan tahsiline ilişkin uyuşmazlıkta gerekçeli karar ile hüküm arasında çelişki oluşturulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Menfi tespit davasında kısa karar ile gerekçeli karar arasında hüküm altına alınan icra takip dosyaları bakımından çelişki yaratıldığından kararın bozulması gerektiği-