Hem hükmüne uyulan bozma ilamının gereği yerine getirilmemiş, hem de gerekçe hüküm çelişkisi yaratılmış olması nedeniyle hükmün tekrar bozulması gerektiği-
Şikayet davasında kararın gerekçesindeki anlatımların, somut olay ile ilgisi olmayıp, tamamen farklı bir durum ile ilgisi olduğu anlaşıldığından hükmün bozulması gerektiği-
Kıdem tazminatı ile ilave tediye, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada, kıdem suresinin farklı olduğu gerekçeli karar yazım aşamasında farkedilerek "gerekçeli karar ile kısa karar çelişmeyeceğinden kısa karar aynen korunmuştur..” denilmişse de, gerekçede davacının çalıştığı süre bakımından çelişki oluşturulduğu anlaşıldığından, kararın bozulması gerektiği-
Tapu iptali ile tescile ilişkin kısa kararda kurulan hükümdeki pay ve dağılım durumunun gerekçeli kararda farklı olduğu ve kısa karar ile gerekçeli kararın farklı ve çelişkili olduğu görülmüş olup, bu durum kararın gerekçesinde de belirtildiğinden 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme kararı çerçevesinde mahkemece, kısa karar ile bağlı kalınmadan, yeni bir kısa ve buna uygun gerekçeli karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığının görüldüğü, bu durumun, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298. maddesine aykırılık teşkil ettiği-
Sağlıklı bir imza incelemesi yapılabilmesi için mukayese ve tatbik imzaların sözleşmelerdeki tarihlere yakın ve öncesine ait olması zorunlu olduğu- Tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişkiye sebebiyet verilmesi halinde, hükmün bozulması gerektiği-
Mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesine dair gerekçe kurulmuşken, hüküm kısmında şikayetin reddine karar verilmesi gerekçe ile hüküm arasında çelişkinin oluştuğu, kararların hüküm kısımları infaz edilecek olması nedeniyle kararın gerekçe ve hüküm fıkrası arasında mevcut bu çelişkinin HMK'nın 298/2. maddesi hükmüne aykırı olduğu-
Kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının bozma nedeni olacağı içtihat edilmiş bulunmasına göre, mahkemece yapılacak işin; bozmadan sonra kısa karar ile bağlı olmaksızın çelişkiyi gidermek kaydıyla vicdani kanaatine göre yeni bir karar vermekten ibaret olduğu-
Kısa kararda tazminat alacağına hükmedilmemesine rağmen, gerekçeli kararda tazminata hükmedilmesinin bozma nedeni olduğu-
Kararların hüküm kısımlarının infaz edilecek olması nedeniyle kararın gerekçe ve hüküm fıkrası arasındaki mevcut çelişkinin HMK'nın 298/2. maddesi hükmüne aykırı olduğu, kararın bu nedenle bozulması gerektiği-
