Mahkemece; kısa kararda velayeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulması yönünde karar verilmemişken, gerekçeli kararda ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmış ve bu durum tek başına bozma sebebi olduğundan; mahkemenin 10.04.1992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözeterek yeniden karar oluşturması gerektiği-
Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerektiği-
Tedbir ve iştirak nafakası yönünden, tefhim edilen kısa karar ve buna uygun yazılan gerekçeli kararın hüküm fıkrası ile gerekçe de çelişki yaratıldığından, mahkemece verilen bu kararın bozulması gerektiği-
Mahkemece kısa kararda itirazın kaldırılması talebinin kabulü ile birlikte borçlu aleyhine tazminata karar verildiği halde, gerekçeli kararda davanın reddine karar verilerek, alacaklı aleyhine tazminat takdirine yer olmadığına hükmedildiği; bu suretle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluştuğundan, mahkemece HMK'nun 298/2. maddesine uygun olarak karar verilmek üzere usul ve yasaya aykırı hükmün bozulması gerekeceği-
Kısa kararda velayeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmadığı halde, gerekçeli kararda ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına hükmedilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmasının diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olduğu-
Mahkeme kararının gerekçe bölümüyle hüküm kısmı çelişkili olması HMK mad. 298'e aykırılık teşkil edeceği-
Mahkemece kısa kararda davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesine rağmen, gerekçeli kararın hüküm kısmında, davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmamış ve kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır dolayısıyla tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olduğu-
Mahkemece kısa kararda davalı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesine rağmen, gerekçeli kararın hüküm kısmında, davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilerek, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmasının, diğer yönler gözetilmeden tek başına bozma sebebi olduğu-
Kısa kararda bulunan tazminata gerekçeli kararda hükmedilmediğinden, kısa karar ile gerekçeli karar arasında tazminat yönünden çelişki yaratıldığı, gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu-
Kısa kararda kadın lehine hükmedilen tazminatlara faiz hükmedilmediği halde, gerekçeli kararda kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminata “boşanma kararının kesinleşmesinden başlamak üzere yasal faize" hükmedilmesi suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmasının, diğer yönler gözetilmeden tek başına bozma sebebi olduğu-